• Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
25/12/2012

Obezite tüm dünyada ürkütücü bir şekilde artıyor ve bu artış çocukları da etkiliyor. Ailenin yeme alışkanlıkları ise çocuğu direkt etkiliyor. Araştırmacılar çocukların yeme davranışları aile ilişkileri ve obezite arasındaki bağlantıyı incelemeye ve çözüm üretmeye çalışıyorlar. Şimdi bu araştırmalardan bazılarına şöyle bir göz atalım. Bir çalışmanın sonuçlarına göre; aileleri ile birlikte yemek yiyen çocuklar daha az yağlı besleniyor, obezite oranları daha düşük oluyor, psikolojileri daha yüksek seyrediyor ve özellikle kız çocuklarında daha az yeme bozukluğu görülüyor. Ayrıca aile ile birlikte yemek yemek çocuğun hem sosyal hayatını hem de fiziksel hayatını olumlu yönde etkiliyor. Çocuk daha sosyal oluyor, besinleri tanımasını ve aile bağlılığı& aile içi iletişim artıyor. Yapılan bir diğer çalışmada ise çocuklar ile yemek pişirmenin onun matamatik ve dil eğitimlerinde yardımcı olabildiği yönünde. Kendi başlarına bir şeyler yapabilmek özgüvenlerini gelişimine faydalı olacağından sağlıklı yeme alışkanlıklarını geliştirmede de yardımcı olabilir. Yaşı ne olursa olsun çocuklarda biz yetişkinler gibi aynı besinlere ihtiyaç duyarlar,...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
25/12/2012

Yeni yıla girmeye hazırlanırken genelde geçmiş yılın muhasebesi yapılır ve yeni hedefler belirlenir. Yeniye geçmek için ne güzel bir hedeftir böyle bir dönem. Beni hep heyecanlandırır ve mutlu eder. Kendi iç motivasyonumuzu keşfetmek için heyecan duymak ve yapabileceğimize inanmak en güçlü koltuk değneğidir. Ben neleri değiştirmek istediğimi, neleri yapmak istediğimi, neleri artık yapmak istemediğimi her yıl düşünürüm. Bir de yaşadığım olaylara uzaktan bakıp “ neyi daha iyi yapabilirim” “nasıl daha farklı olabilirdi” diye de değerlendiririm. Size de kendiniz için bunu yapın ama sadece düşünce boyutunda bırakmayın, hemen bir kâğıt-kalem hazırlayarak, neleri yapmak, değiştirmek, gerçekleştirmek istediğinizi not edin. Hedefleri yazarak belirleyin sadık kalabilmek için en önemli şey isteklilik ve arzudur. Hedef listenizi hangi sırayla yazdığınıza bir bakın işte bu öncelik sıranız neyi, ne kadar çok istediğinizi belirlemede önemli rol oynar. Hedefleri belirlemede ve gerçekleştirmede önemli faktörler vardır. Bunlar; Gerçekçi hedef belirlemek: Belirlediğiniz hedef için, neler gerekli, ne kadar zaman, ne kadar bütçe,...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
27/11/2012

Bir besinin kan şekerinizi ‘zıplatması’ için  ağzınızda şeker tadı bırakması gerekmiyor. Basit karbonhidrat içeren beyaz ekmek ve undan  yapılmış gıdalarla içecekler, vücutta parçalanarak şekere dönüşür ve kan şekerini ‘zıplatır’. Diyabetli olmasanız bile insülini  uyarmamak ve kan şekerinizi ‘zıplatmamak’ için aşağıdaki besinlerden uzak durmanızı öneririz. Beyaz pirinç Özellikle Tip 2 diyabetliyseniz, beyaz pirinci mönünüzden çıkarmanızı, onun yerine kepekli pirinç ya da bulgur kullanmanızı tavsiye ederim. Amerika’da yapılan bir çalışmada haftada beş veya daha fazla porsiyon beyaz pirinç tüketen bireylerde Tip 2 diyabet gelişme riskinin arttığı görüldü. Haftada tükettikleri pirincin en az üç porsiyonunu beyaz yerine kepekli olarak tercih edenlerdeyse diyabet riskinin yüzde 16 oranında azaldığı ortaya çıktı. Kepekli pirinç veya bulgur, beyaz pirince oranla daha fazla lif içerir, tok tutar ve kan şekerini dengeler. Beyaz ekmek Her gün tüketilen beyaz ekmeğin diyabet riskini artırdığını biliyor musunuz? Bunun nedeni, rafine undan elde edilen beyaz ekmeğin çabuk sindirilmesi ve bunun, kan şekerini yükseltmesi. Ekmekte...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
27/11/2012

Araştırmalar, bazı besinlerin duygu durumunu iyileştirdiğinı ortaya koyuyor. Ancak hiçbir besinin tek başına tıbbi tedavi yerine geçmediğini unutmayın. Tedaviyle birlikte diyetinize de dikkat etmek, kendinizi daha iyi hissettirir. Omega-3 alımını artırın Esansiyel yağ asitlerinden olan ve fındık, ceviz, keten tohumu, somon gibi yağlı balıklarda yer alan omega-3, kalp sağlığını desteklemenin yanı sıra duygu durumunu da dengeler. Haftada 2-3 kez balık tüketin ya da tablet alın. B vitaminlerine yönelin B6, B12 ve folik asit gibi B grubu vitaminleri, ruh halimizi düzenleyen beyin kimyasallarının üretimini sağlar. Özellikle depresyondaysanız, mutlaka bu vitaminlerden aldığınızdan emin olun. B vitaminlerinin iyi kaynakları; balık, kırmızı et, tavuk, yumurta, yoğurt, muz, patates, brokoli, domates. Folik asitse özellikle yeşil yapraklı sebzelerde yüksek miktarda bulunur. Daha fazla lif tüketin Yediklerimiz kan şekerimizi etkiler ve kandaki şeker, hücreler tarafından enerji üretmek için kullanılır. Bu durumda kan şekeri seviyenizi kontrol altına alabilirseniz modunuzu sabit tutabilirsiniz. Yavaş sindirilen besinleri tüketmeniz buna yardımcı olur....

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
27/11/2012

Gece geç saatte yemek yemek ve kahvaltıyı atlamak, bilinenin aksine kiloyu dengelemez. Uyandığınızda tok olsanız bile bir şey atıştırmak, metabolizmayı harekete geçirerek vücudu çalıştırır Kahvaltı, günün en önemli öğünü. Özellikle çocuklar ve kilo vermek isteyenler için güne başlamanın ilk şartı olmalı. Ancak gece geç saatte yemek yediğimizde ve sabah uyandığımızda biraz da fazla yemiş olmanın pişmanlık duygusuyla kahvaltı atlanıyor. Öğle yemeği de geçiştirilirse akşamüstü ve gece yeme döngüsü tekrar etmeye başlıyor. Başka bir deyişle gece yemelerinizin sebebi aslında, kahvaltıyı atlıyor olmanız diyebiliriz. Çoğu zaman anneler de aynı hataya düşüyor. Gece yatarken çocuğa ballı süt içiriyor veya yemek yediriyor. Bu da çocukluk çağında reflüyü tetikleyebiliyor. Mazeretler bitmiyor Birçok araştırma, güne kahvaltıyla başlamanın önemini gösteriyor. Bu öğünde sağlıklı seçimler yaparak beden kitle indeksinizi azaltmanız ve kilo vermeniz mümkün. Kahvaltıyı atlamak, erkeklere oranla kadınlarda daha güçlü etkiler gösteriyor. Zamansızlık, geç uyanma, iştahsızlık, yorgunluk, aç hissetmemek kah-valtı yapmayan bireylerin genel mazeretleri. Ama unutmayın ki...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
16/10/2012

Sonbahara geçişte en çok konuşulan şeylerin başında diyetler geliyor. Yaz ayında kontrolü tamamen bıraktıysanız şimdi az yemeye başladığınızda doymama sorunuyla karşılaşabilirsiniz. Mide hacminiz genişlediği için ufak öğünler, aç hissetmenize sebep olabilir. Lif içeriği yüksek, su oranı iyi ve düşük kalorili bazı besinler daha uzun süre tokluk verir. Bu besinlerden bazıları şöyle: Bezelye: Diyetteki bireylerin öncelikli olarak vazgeçtikleri sebzelerin başında bezelye yer alır ancak bilinenin aksine oldukça tok tutucu bir alternatiftir. Bir kupa bezelye yaklaşık 7 gr. protein ve 6 gr. lif içerir. Protein içeriğiyle metabolizmayı destekler. Gönüllüler üzerinde yapılan bir çalışmada, bireylere yemekten yarım saat önce farklı protein kaynakları verildi. Bezelye yiyenlerin daha tok hissettikleri ve daha az yemek yedikleri görüldü. Hızlı ve doyurucu bir öğün için bezelyeli-kepekli makarna tercih edebilirsiniz. Yağlı balıklar: Ana öğünlerde tüketilen protein her zaman daha uzun süre tok kalmanızı sağlar. Protein bakımından zengin besinler yediğimizde vücudumuz, tok hissetmemizi sağlayan hormonlar salgılar. Öğle yemeklerinde pratik ve...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
16/10/2012

Yeşil çay, köken olarak diğer çaylardan çok farklı olmamakla birlikte yüksek anti-oksidan kapasitesiyle içeceklerin baş tacı sayılabilecek niteliktedir. Özellikle sonbahara girdiğimiz şu günlerde elimiz artık sıcak içeceklere doğru kayıyor. Sindirim sorunları yaşayanlar için yeşil çayın ayrı bir önemi var. Bazı çalışmalara göre yeşil çay tüketimi, sindirimi rahatlatıyor. Hepsi aynı bitkiden geliyor Çay, Asya kökenli küçük bir ağaç olan ‘camellia sinensis’ bitkisinin yeşil yapraklarından elde ediliyor. Bugün severek içtiğimiz siyah, yeşil ve oolong (beyaz) çayları aslında hep aynı bitkinin yaprakları, sadece yaprakların bize ulaşma şekli farklı. Çaylar toplandığı zaman yapraklar hemen oksitlenmeye başlıyor. Siyah çayda yaprakların tamamen okside olmasına izin veriliyor. Yeşil çayda, oksidasyon sürecine giren enzimler ısı yoluyla aktivitesini yitiriyor ve böylece kuruma sürecinde yapraklar yeşil kalıyor. Beyaz çaydaysa çay yaprakları ısıya tâbi tutulmadan evvel kısmen oksidasyona bırakılıyor. Çay, beş bin yıldır insanlığa sağlık ve keyif sunan bir içecek. İlk, Çinliler tarafından keşfedilmiş ve içilmiş, hatta uzun yıllar ilaç olarak...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
13/08/2012

Yolculuklarda abur cubur isteğimiz daha çok artıyor. Kendi arabanızla gündüz yolculuğu yapıyorsanız arabanın içi piknik alanına dönüşebilir. Kekler, gözlemeler, kurabiyeler vb. hamur işleri sizden önce arabaya yerleşir. Eğer gece yolculuğu yapıyorsanız uyumamak için vites kolunun hemen yanına bir büyük paket karışık kuruyemiş, gofret, çikolata veya cips yerleştirmek yolculuğun vazgeçilmezleri arasında yerini alır. Uyanık kalmak için yenilen bu yiyecekler mideyi yormanın yanı sıra oldukça yağlı ve kalorili oldukları için fazladan kalori alımına sebep olurlar. Sizde molalarda yemek yemeği sevmiyor, yolculuklarda kilo almaktan endişe ediyor ve yanınıza sağlıklı yolluklar hazırlamak istiyorsanız önerilerimize göz atın. Yiyeceklerinizi bozulma riskinden korumak ve içeceklerinizi soğuk kalmasını sağlamak için arabanıza mini buzluk da alabilirsiniz. Sandviç yerine kepekli lavaş Kepekli lavaş içine süreceğiniz zeytin ezmesi ve baharatlarla tatlandırılmış lor peyniri ile yanında ayran sizi uzun süre tok tutacak iyi bir alternatiftir yada light labne ve hardalı karıştırıp lavaşa sürüp içine 2-3 adet hindi jambonda ekleyebilirsiniz. Kıymalı yerine sebzeli...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
13/08/2012

Yeme atakları gerçek mi? Bilge vücudunuza kulak verin Akşam yemeğinizi yediniz hatta kendinizi hala tok hissediyorsunuz, evdeki herkes uyuyor ve siz güzel bir film izliyorsunuz. Buraya kadar her şey normal seyrinde gidiyor ancak bir anda canınız çikolata yemek istedi. Bütün hafta oldukça sağlıklı beslendiğiniz veya tatlı yemekten kaçındığınız aklınıza geldi ancak bu durum isteğinizde bir değişiklik yaratmadı her geçen saniye çikolataya daha çok aşeriyorsunuz. Direnmeniz boşuna birkaç dakika sonra kendinizi elinizde bir paket çikolata ile film izlerken bulabilirsiniz ve çikolata paketinin sonuna geldiğinizde suçluluk, pişmanlık duymanız olasıdır. Bazı uzmanlar yiyecek aşermelerinin “vücudun bilgeliğini” yansıttığına inanır; vücudun ihtiyaç duyduğu besin ögelerinin sinyalini verdiğiniz düşünürler. Örneğin; çikolataya aşermek vücudun daha fazla antioksidana ihtiyaç duyması olabilir. Bununla birlikte aslında bir kase dolusu kırmızı üzüm çikolataya oranla daha yüksek antioksidan sağlar ancak çoğumuz üzüm yerine çikolatayı tercih ederiz. Aşermenin psikolojik mi fizyolojik mi olduğuna dair çok uzun zamandır araştırma yapılmakta ancak her iki durumunda...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
13/08/2012

Diyette Başarı için 5 STRATEJİ Uzun yıllardır beslenme ve diyet uzmanı olarak çalışıyorum. Birçok insanın kilo vermesine yardımcı oldum, bazılarının kilo vermekten vazgeçmesine engel olamadım. Bazılarını ise bu işe hiç başlatamadım. Yardım edebildiklerimin sayısının fazla olması beni mutlu ediyor. Yukarıdaki satırlar 2009 yılında yayınlanan Afiyetle Diyet kitabımın önsözüne ait. Yeniden hep beraber düşünelim istiyorum. Acaba niye sadece bazılarımız diyet hedeflerine ulaşıyor da her gün yeniden diyete başlayan milyonlarca kişi ise diyetten vazgeçiyor. Aslında beslenme bilimi ve tüm otoritelerin formülü basit; Az ye ve egzersiz yap. Sıklıkla duyduğumuz ve aslında hepimizin iyi bildiği bir yaşam felsefesi bu. Peki, eğer kilo vermek istiyor ve formülü de biliyorsak neden uygulamıyoruz? Diyette başarılı olmanın anahtarı ne yapmak istediğiniz ile şuan ne yaptığınız arasındaki farkı görebilmek ve bu çelişkiyi çözebilmektir. Diğer bir deyişle aslında gerçek amacınız ve arzunuzu keşfetmek temele inmek ve sabırlı olmak esastır. Strateji-1: Hedefleriniz NET olsun amacınızı DOĞRU belirleyin Hedef belirlemek başlangıçtır...