
SPOT: Süt ve süt içeren ürünler yediğinizde şişkinlik, gaz ve sindirim güçlükleri yaşıyorsanız sizde de “laktoz” ile ilgili problem olabilir. Bu konuda pek çok alternatif ve çözüm var yeter ki biraz seçici ve dikkatli olun. Süt şekeri olarak da bilinen laktoz glikoz ve galaktozdan oluşur. Sadece memelilerin sütünde bulunan laktoz, süt ve süt ürünlerinin ana karbonhidratıdır. İnce bağırsaklarımız bu şekeri sindirebilmek için “laktaz” adı verilen bir enzim üretir. Laktaz enzimi bu şekeri parçalar ve vücut tarafından emilmesini sağlar. Vücudunuzda bu enzim yoksa ya da var ama yeterli değilse laktoz küçük parçalara ayrılamaz, emilim ve sindirimi sağlanamaz. Böylece laktoz intoleransı oluşmuş olur. Laktoz intoleransı genellikle adölesan ve yetişkinlerde inek sütüne karşı görülen istenmeyen bir reaksiyondur. Dünya nüfusunun yaklaşık %70’i süt ve süt ürünlerini tükettikten sonra rahatsızlık duyuyor. Sindirilemeyen laktoz kalın bağırsaklara geçer ve orada bakteriler tarafından fermente olur. Bu da gaz, şişkinlik, kramp, mide bulantısı, ishal ve çocuklarda kilo kaybına neden...
Çalışmalara göre evlilik kilo aldırıyor ama diğer taraftan evli insanlar daha uzun yaşıyor. Hadi bakalım hangisi? Araştırmacılar evlenen kişilerin bekarlara oranla 2.5 ile 4 kg arasında ağırlık artışı yaşandığını bildiriyor. Tam olarak nedeni bilinmemekle birlikte, bireylerin evlendiklerinde artık kendilerine özen göstermelerine gerek kalmadığını düşünmeleri ve kilo vermeyi önemsemedikleri tahmin ediliyor. Ben bizim ülke için hemen söyleyeyim. Gelin adayları evlenmeden önce yeni ev telaşı, gelinlik provası, düğün hazırlığı, davetiyeler, ailelerin stresi, daha güzel görünmek için spor bakım ve diyetler ile hayatlarının en zayıf hali ile gelinlik giyerler. Hatta daha sonra kilo alan birçok kişi hep gelinliğini örnek verir. Hatta “ben evlendiğimde 48 kiloydum belimde sadece 60 santimetreydi” cümlesi sanırım pek çoğumuza da tanıdık gelir. Evlilik yarar mı? Düğün sonrası uzak yakın birçok akraba ziyarete gelir ve gelin hanım tüm marifetlerini sergilemek üzere pasta, börekler en güzel tatlılar, en lezzetli yemekler ile misafirlerini ağırlar eşine de bu hünerleri göstermek ve ev...
Yapılan çalışmalara göre egzersiz daha zeki ve uyanık olmanızı etkiliyor. Egzersiz sırasında beyinde kan akışı artması fiziksel olarak aktif olan kişilerde önemli bir fark yaratıyor Egzersiz ve beyin aktivitesi ile ilgili bu çalışma yaş ortalaması 49 olan ve aktif egzersiz yapmayan kilolu bireylerle yapılmış. Katılımcılar program başlamadan önce bir dizi biyolojik, fizyolojik ve zihinsel testten geçirilerek vücut bileşimleri, zihinsel fonksiyonları, egzersiz yaparken ki maksimum oksijenlenme kapasiteleri, kardiyovasküler riskleri ölçülmüş Araştırmada zihinsel testler sembol ve sayıları hatırlama gibi görevler kullanılmış. Beyin içerisinde ne gibi değişiklikler olduğunu anlayabilmek için yakın kızılötesi spektroskopisi yöntemi ile ölçüm yapılmış (Bu yöntem insan dokusuna kızılötesi dalgalar gönderir ve bu da kanın içindeki oksijenle reaksiyona girer) Ölçüm ve kayıtlar bittikten sonra aktif olmayan bu bireylere haftada 1 kez ağırlık çalışması ve haftada 2 kez bisiklete binme ezgersizleri başlatılmış 4 hafta sonunda vücut yağları, beden kitle indeksieri, ağırlıkları ve bel çevrelerinde önemli derecede azalış görülmüş ve aynı...

Herkes ideal kiloda veya hastalıklardan kurtulmuş olmayabilir, ancak elimizde olanla daha iyi yaşam için çabalayabiliriz. ”İyi Yaşam” bir taktik değil, bir yaşam tarzıdır. Kendine saygı, kendini sevmek, ”İyi Yaşam” yolculuğunda önemli bir azim kaynağıdır. Haydi kendi yaşamınızın sorumluluğunu alın! Başlamak için en güzel zaman şimdi. Daha iyiyi arayarak mükemmellik yolculuğuna çıkın. Şartlarınız ne olursa olsun… Mükemmellik, ekleyecek bir şey kalmadığı değil, çıkartacak bir şey kalmadığı zaman oluşur…Mükemmellik, ekleyecek bir şey kalmadığı değil, çıkartacak bir şey kalmadığı zaman oluşur… Bir gün Michelangelo kocaman bir mermeri oyarken küçük bir çocuk yanına yaklaşmış ve ünlü sanatçıya bu mermere bu kadar sert vurarak ne yapmaya çalıştığını sormuş. Michelangelo şöyle cevap vermiş: “Genç arkadaşım, bu mermerin içinde bir melek var ve ben onu özgürlüğe kavuşturuyorum.” Küçük çocuk “bunu nasıl başaracaksın?” diye sorunca, Michelangelo “mermerin meleğe benzemeyen kısımlarını yok edeceğim” diye cevap vermiş. Bireysel gelişim hiçbir zaman olamayacağımız biri olmak değil, özümüze dönmektir… Aslında değişmek değil, orada zaten var olanı yeniden...

Yazımın başlığı size tanıdık gelmiş olabilir çünkü bu başlığı daha önce 2009 ve 2012 yılında ve geçtiğimiz aylarda Milliyet Cadde köşemde yeniden kullandım. Bir kez de siz blog okuyucularım için kullanmakta da sakınca görmüyorum çünkü hala kafalar karışık. Sanki yepyeni bir söylem gibi ortaya çıkan yağ dosyası tüm bilgilerimizi değiştirdi mi? Kim haklı? Şimdi ne yapacağız? Bu konuda daha önce neler demişim, şimdi ne değişti bakalım Şişmanlık vücuttaki yağ miktarının normalin üzerine çıkmasıdır. Şişmanlık tedavisindeki amaç da yağ miktarını azaltmaktır. Ancak yağ yemeden tüm yağlarınızı yakabileceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Hemen bu fikirden uzaklaşın. Yağ yakabilmek için yağa ihtiyacınız var. Yağ yakımında mucizevi etki arıyorsanız bunun için efsanevi formüllerin peşindeyseniz hemen bırakın. “Beslenmenizden yağı tamamen çıkarmak doğru olmaz. Çünkü yağların vücudumuzda çok önemli görevleri vardır. Yağı çok sınırlandırılmış diyet uygulamak cilt, saç ve hormon problemlerinin yanı sıra vitamin yetersizliklerine sebep olabilir öğrenme ve hafıza gücü içinde yağ asitleri önemli görevler alır.” Yağsız...

Hedefe giden her yol mübah değildir Başarılı olmanın göstergesi, ne kadar kilo verdiğiniz ne kadar sürede zayıfladığınız veya gittiğiniz uzmanın popülerliği değildir unutmayın. Asıl önemli olan yaşam biçiminize uygunluk, sağlığınıza yarattığı fayda, sizi tatmin etmesi, mutluluk seviyeniz ve verdiğiniz kiloyu ömür boyu koruyabilmenizdir. Tavşan ile kaplumbağa yarışa başladığında tavşanın kendine güvenen ve kaplumbağayı küçük gören hali hikayenin sonunda nasıl bitiyor isterseniz hatırlayalım Tavşan bu ormanda benden hızlı koşan yoktur, varsa gelsin yarışalım diye söyleyip geziyormuş. Kaplumbağa bir gün: – O kadar böbürlenme kendine de o kadar güvenme. Ben senden daha hızlı koşarım. İstersen yarışalım, demiş. Tavşan kaplumbağanın bu sözlerine kahkahalarla gülerek: – Sen mi benimle yarışacaksın? diyerek alay etmiş. Ama yine de yarışı kabul etmiş. Yarışın başlangıç ve bitiş yerlerini belirlemişler, yarış başlamış. Tavşan çok hızlı başlamış ama biraz ileriye gidince geri dönüp bakmış ki kaplumbağa hiç görünmüyor. Yatmış bir ağacın dibine uyumuş. Uyandığında bakmış ki kaplumbağa yarışı bitirmek üzere....

Güney Amerika ‘nın doğal mucizeleri Beni en çok etkileyen seyahatlerimden birisiydi. Doğal güzellikler ve tüm dünyaya bu coğrafyadan yayılan farklı bitki ve tahıllar büyüleyici. Peru, Bolivya ve Brezilya’yı gezerken özellikle ilgimi çeken iki bitki vardı. Birisi son günlerde sıkça duyduğunuz kinoa diğeri ise yeni yeni duyulan maca bitkisi. MACA BİTKİSİ Maca, Peru’nun And Dağlarındaki 4000-4500 metre yükseklikteki platolarda, çok kuvvetli güneş ışığıyla birlikte aşırı soğuk ve donmaya dayanıklı, rüzgârların başka bitkilerin yetişmesini engellediği bir ortamda doğal olarak yetişiyor. İnkalar Maca’yı uzun yıllar sihirli besinleri olarak kutsal törenlerinde kullanmışlar. Daha sonra Maca’nın faydaları İspanyol kâşifler tarafından öğrenilmiş, İspanyollar sattıkları mala karşı para yerine Maca alırlarmış. Yüzyıllar boyunca Maca ticarette başka mallarla değişim için kullanılmış. Arkeolojik çalışmalar Maca bitkisinin MO 1600 yıllarından beri sistemli yetiştirildiğini ortaya çıkarmış görünüyor Bilimsel adı “Lepidium Meyenii“ olan Maca’nın, yorgunluğu azaltıcı etkisi olup insanların kendilerini “iyi ve zinde hissetmelerine” katkıda bulunduğu düşünülüyor. Bu kapsamda en yaygın etki...

İncir Dut ailesinin bir üyesi olan Ficus ağacının (Ficus carica), üzerinde büyür. 2005 yılı FAO verilerine göre Dünya’da 1.057.000 ton incir üretilmiş olup, incirin Dünya’daki en büyük üreticisi 280.000 ton ile Türkiye‘dir. Ülkemizde ise en çok Ege bölgesinde özellikle de Aydın’da yetiştirilir. Kuru incire yıl boyu ulaşabilmemize rağmen eşsiz doku ve tada sahip olan taze inciri yemek için mevsimini beklememiz gerekiyor. Ağustos ve eylül aylarının vazgeçilmez meyvesi incirin sağlık yararları da göz ardı edilemeyecek kadar etkileyicidir. 1 orta boy incir yaklaşık 35-40 kalori içerir. Bununla beraber diyet lifi, mineral, vitamin, pigment ve antioksidan içeriğiyle sağlık için yararlar sağlar KAN BASINCINI DENGELER İncir kan basıncının dengelenmesini sağlayan potasyum mineralinden zengindir. Düzenli sebze meyve tüketmeyen, işlenmiş ve sodyum içeriği yüksek besinlerle beslenen kişilerde potasyum eksikliği olabilir. Potasyum içeriği düşük ve sodyum içeriği yüksek besinleri sıklıkla tüketmek hipertansiyona yol açabilir. KİLO YÖNETİMİ İÇİN TATLI BİR YOL İncir çok iyi bir diyet lifi kaynağıdır. 1 orta boy incir yaklaşık 1 gram diyet lifi...

Kilo vemek ya da kilomuzu korumak için diyetin yol arkadaşı olan egzersizden yardım istememiz gerektiğini hepimiz artık biliyoruz. Egzersiz sadece kilo vermek ya da korumak için değil; yaşam kalitesini artırmak, stresi azaltmak, daha mutlu hissedebilmek için önem taşıyor. Günlük rutininizde spora yer ayıramıyor, egzersiz yapamıyorum diyorsanız size iyi bir haberim var. Her şey kalori yakmanıza sebep olabilir. Ayakta durmak, oturmak, uyumak hatta nefes almak bile. Bunların yanında evin içinde sizin için günlük yaşam aktivitesi haline gelmiş olan bir çok eylemde de kalori harcıyorsunuz. Bunların farkına varıp düzenli ve sürekli hale getirdiğinizde ise birçok şeyin değiştiğini fark edebilirsiniz. Sizlere 100 kalori yakmanın alternatiflerini hatırlatmak istedim. Gün içerisinde herhangi 5 tanesini yaptığınızda bile 1 hafta içinde yarım kiloya veda edebilirsiniz. YEMEK YAPMAK: 34 DK 2. BULAŞIK YIKAMAK: 50 DK 3.EV BOYAMAK: 50 DK 4.EV SÜPÜRMEK:23 DK 5.ÜTÜ YAPMAK:60 DK 6.TEMİZLİK:26 DK 7.ÇOCUKLARLA OYNAMAK:23 DK 8.ALIŞVERİŞ: 38 DK 9.ÖRGÜ ÖRME:55 DK 10.ARABA YIKAMAK:20 DK...

Sıvı ihtiyacını doğru kaynaktan karşılamak hayati önem taşıyor. Ter ile birlikte kaybolan elektrolitleri dengelemek için doğal maden suyu yaz ayları için benim favorim. Peki neden maden suyu içmeli? Bedenimize faydaları nelerdir? Hemen detaylara bakalım.. Ter ile birlikte vücudumuzdan elektrolit kaybederiz. Sodyum- potasyum dengesinin bozulması tansiyon düşmesi, fenalık hissi, baş ağrısı, yorgunluk, halsizlik yaratabilir. Yeterli ve doğru sıvı alımı bu şikayetlere çözüm olabilir. Bunun için yaz aylarında doğal maden suyu hatta maden suyu ile karıştırılmış taze meyve suyu veya ayran en iyi seçimlerdir. Maden suyu dengeli mineral ve elektrolit desteği ile yaz aylarında mutlaka evde ofiste arabada her yerde elinizin altına olmalıdır Maden suyu ve soda aynı değildir. Soda içme suyu veya diğer tasfiye edilmiş sulara karbondioksit ilave ederek elde edilen yapay içeceğe verilen isimdir. Oysa ki maden suyu yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde uygun jeolojik şartlarda doğal olarak oluşan ve minimum 60 yıla yayılan yolculuğu sırasında içeriğindeki mineralleri bünyesinde toplayan, kaynaktan yeryüzüne,...