
Demir, vücudumuz için temel bir mineraldir. Vücutta üretilmediği için besinler yoluyla yeterli miktarda alınması gerekir. Demirin vücuttaki en önemli görevi “hemoglobin” yapımıdır. Hemoglobin, kanımızdaki alyuvarlarda bulunur ve tüm dokuların yaşaması için gerekli olan oksijeni taşıma işlemini gerçekleştirir. Diğer bir deyişle, oksijen yaşantımız için ne kadar önemli ise oksijenin kullanılabilmesi içinde demir o kadar önemlidir. DEMİR EKSİKLİĞİNİN GÖRÜLME NEDENLERİ NELERDİR? Demir eksikliği genellikle büyümenin çok hızlı olduğu küçük çocukluk ve ergenlik çağı ile hamilelik döneminde ortaya çıkar. Yine, demir içeriği düşük olan yiyeceklerin fazla tüketilmesi ve ayrıca besin yoluyla alınan demirin emiliminin de güç olması demir eksikliğinin (kansızlığın) ortaya çıkışını kolaylaştırabilir. Bebekler ve çocuklarda, hızlı bir büyüme temposu olduğundan gelişmenin sağlıklı sürdürebilmesi için demire daha fazla ihtiyaç vardır. Düşük sosyo-ekonomik düzeyde olanlar, vejetaryenler (et yemeden beslenenler), kadınlarda ise periyodik dönemlerdeki –menstürasyon gibi durumlarda kansızlık sıkça görülür. Demir emiliminin bozulduğu durumlar; uzun süren ishaller, kronik enfeksiyonlar, sindirim sisteminde bozukluklar vücuda alınan demirin...

Demir eksikliği Türkiye’de çok görülen bir hastalıktır. Demir vücudumuz için önemli bir mineraldir, vücutta üretilmediği için besinler yoluyla yeterli miktarda alınması gereklidir. Özellikle bazı dönemlerde ve riskli gruplarda, alımı takip edilmelidir. Hamileler ve bebeğini emzirenler, çocuklar, büyüme çağında ve aşırı adet kanaması geçiren genç kızlar risk grubundadır. Gelişme çağındaki çocukların vücut ve beyin gelişimleri için önemlidir. Eksikliğine bağlı kansızlık, basit bir kan testi ile belirlenebilir. Ülkemizde üreme çağındaki birçok kadında bu mineralin eksikliğine bağlı kansızlık görülebilmektedir. Vücuttaki demir deposu tükenirse Demir eksikliğiyle karşı karşıya kalabilecek riskli grup dışında aşırı kan kaybına bağlı bazı durumlar da anemiye sebep olabilir; mine kanaması, peptik ülser, bağırsak kanseri, rahim kanseri uzun dönem aspirin kullanımı gibi. Kanda oksijeni taşıyan hücrelerin ismi “alyuvar”dır. Bu hücreler vücutta düzenli olarak kemik iliğinde üretilir. Besinlerle aldığımız demirin, alyuvarların yapımı ve oksijen taşıması için önemlidir. Besinlerle gelen demirin ihtiyaç fazlası, vücutta depolanır. Ancak yeterli demir alınmazsa bu depo tükenir ve...

Gitsin eskiler gelsin yeni kurallar. Televizyonlarda, dergilerde, gazetelerde sürekli yeni kilo kaybı kuralları ve diyet programları bombardımanına uğruyoruz. Kulaktan kulağa yayılan bazı yanlış bilgiler, diyet yapanlara yarardan çok zarar veriyor. Peki, bu kadar iddia varken neye inanmalıyız. Haklısınız bazen bizim bile kafamız karışıyor. Biz yıllardır çeşitli diyet kurallarına maruz kaldık, doğru ya da değil ki çoğumuz hala aynı yanlışları duymakta. O zaman duyduğumuz ve yararı olmayan kuralları kırmanın vakti geldi. Eski Kural: Akşam 7’de sonra hiçbir şey yemeyin. Akşam 19.00’dan sonra yemek yenmemesi gerektiğiyle ilgili herkesin bir fikri var. Eğer bu gerçek olsaydı, günümüz şartlarında hiç kimse akşam yemeği yiyemezdi. Birçok kişi saat 18.00’de işten çıkıyor, ortalama 19.00’da evde oluyor, yemek hazırlamak derken 20.00 buluyor. Yeni kural: saat değişmiyorsa seçimi,değiştirin Saat 21.00’e kadar yemek yemeyi beklerseniz çok acıkırsınız ve açlığınızı kontrol edemezsiniz. Günün bütün stresini atmak ve can sıkıntısını gidermek için sık sık kendinizi buzdolabının kapısında bulabilirsiniz. Bu durumda saat 19.00 gibi, peynir ve salata veya bir taze meyve ile 15 fındık/badem veya ayran ile grisini ya da 1 dilim ekmek-peynirden oluşan küçük bir öğün yapabilirsiniz. Saat 21.00’de ise salatayı ve sadece ana yemeği yiyerek, aşırı kalori alımından kaçınabilirsiniz....

GEBELİKTE KABIZLIK Anne adaylarının çoğunun ortak sorunudur kabızlık. Gebelikte oluşan hormonal değişiklikler, genişleyen uterusa uyum sağlayabilmenizi kolaylaştırmak için kaslarınızı gevşetir. Bu gevşeme de bağırsak hareketlerinizi yavaşlamasına neden olarak kabızlığı oluşturur. Kabızlıktan dolayı oluşan rahatsızlığı azaltabilmek için; • Posa içeriği yüksek besinler tüketin. Sabah-öğle-akşam öğünlerinize mutlaka iyi yıkanmış çiğ sebze salatası ekleyin. • Su alımınızı arttırın. • Sabah aç karnına 1 adet kuru kayısı ya da 1 adet kuru erik tüketip, üzerine 1 bardak ılık su için. • Kayısı, erik, incir, armut gibi meyvelerin bağırsakları çalıştırma özelliği diğer meyvelere göre daha fazladır. Bu meyveleri taze olarak iyi yıkayıp kabuklarını soymadan, kuru olarak veya komposto şeklinde de tüketin. • Muz, kabuksuz elma, havuç, patates kabızlığı arttırdığından bu dönemde daha seyrek tüketin. • Fiziksel aktivitelerinizi size uygun olacak şekilde ayarlayın. ( Yüzme, doğum öncesi egzersizler ve yürüyüş yardımcı olacaktır.) • Hekiminize danışmadan laksatif kullanmayın. Hamile Kadınlar Nasıl Beslenmeli? Gebelikte Diyet Yapılır mı? ile...
EV YAPIMI LİMONATA TARİFİ 2 adet limon 1 adet portakal 3-4 yemek kaşığı bal Taze nane yaprakları 8-10 adet çilek veya yaban mersini 1 bardak ılık su 8-10 bardak soğuk su Limon ve portakalı buzdolabında 5-6 saat kadar dondurun. Buzluktan çıkardığınız limon ve portakalı dilimlere ayırın. Kabuklarıyla beraber limon ve portakalı blenderdan geçirin. Eğer isterseniz çilekleri de dondurup, blenderdan geçirerek bu karışıma ekleyebilirsiniz. 1 bardak ılık suda balı eritin. Bütün hepsini birleştirin, karıştırın ve bir süre dinlenmesi için bekletin. Daha sonra temiz bir file yardımıyla karışımı süzün, kalan tortuyu sıkarak ve üzerine biraz su ekleyerek birkaç kez süzmekte fayda var. İçine yaban mersini, çilek ya da dilediğiniz meyvelerden dilimleyerek ve taze nane yapraklarından ekleyebilirsiniz. İstediğiniz yoğunluğa göre sulandırarak da tüketebilirsiniz. Afiyet olsun Diyetisyen Betül Karakuş

GEBELİKTE ÖDEM Özellikle, gebeliğin son 3 ayında görülen doğal bir olaydır. Ellerde, el ve ayak bileklerinde su depolanır ve şişlik görülür. Meydana gelen ödemin oluşturduğu rahatsızlıkları aza indirmek için; Su tüketimini arttırmak önem taşımaktadır. Tuzu katı bir şekilde sınırlandırmaya gerek yoktur ılımlı miktarda iyotlu tuz kullanılmalıdır. Ayakta uzun süre kalmaktan kaçının. Oturduğunuzda vücuttaki dolaşımı sağlamak için, ara sıra ayaklarınızı yukarı kaldırın. Rahat ayakkabılar tercih edin, hatta mümkünse bir numara büyük olanları tercih edin. Sıkı kıyafetler ve sıkı yüzükler gibi dolaşımı baskılayan nesnelerden kaçının. ÖNEMLİ NOT: Vücutta aşırı ödem gerçekleşmişse bu Preeklemsi ya da diğer adıyla Toksemi durumunun göstergesi olabilir. Mutlaka hekiminize danışın. Hamile Kadınlar Nasıl Beslenmeli? Gebelikte Diyet Yapılır mı? ile ilgili yazımızı okumak için tıklayınız.
Sevgili anneler, bir mucize gerçekleştirdiniz, 9 ay boyunca kendi kanınızdan, kendi canınızdan can vererek bir hayat getirdiniz dünyaya. Anne olmanın sevincini en derinden yaşarken bazı endişeleriniz olabilir, bende bu yazımda emzirme döneminizi ele almak istedim. Bir kez daha sizi kutluyor ve bebeğinizle birlikte sağlıklı musmutlu günler diliyorum. 1. RAHATLAYIN VE STRES YAPMAYIN Doğumdan emzirmeye kadar her şey hormonlarımızın kontrolü altında. Unutmayın ki bu işin çok büyük bir çoğunluğu da psikolojik. Kendinizi sütünüzün geldiğine ve bu sütün bebeğinize yettiğine inandırın. Bunu bir strese dönüştürmeyin. Emzirme süresinde sakin ve rahat ortamda bebeğinizle bağ kurun. Gece, gündüz, bebeğiniz açlık gösterdiği her an bebeğinizi emzirin, bebeğiniz doyduğunda zaten emmeyi bırakacak ve uykuya dalacaktır. İlk zamanlar bebeğiniz henüz çok küçükken kolay yoruldukları için karnı doymamasına rağmen uyuyakalabilir, bu durumda emzirmeyi tekrar deneyin. Unutmayın ki ne kadar çok emzirirseniz sütünüz o kadar artar. 2. HAMİLELİK DÖNEMİNDE ALDIĞINIZ KİLOLARI DÜŞÜNMEYİN Emzirme dönemi de hamilelik gibi hayatınızda başınıza...

22 yıldır tüm besinlerle haşır neşir olduğum için meyvelerin, sebzelerin, yemeklerin hepsinin kendisine özgü karakterleri varmış gibi geliyor artık bana. Bazen bazı besinlerin birbirlerini tamamladığını, ruh eşi olduğunu bile düşünüyorum. Bu yazımda yaz meyvelerinin – bana göre olan- karakterlerini sizinle paylaşacağım, hangisi en çok sana benziyor, hadi seç, SEN HANGİ YAZ MEYVESİSİN? KARPUZ: Sert ve babacan görünümünün altında yumuşacık bir kalbi, ağır abi karizmasına rağmen hafif ve tatlı bir karakteri vardır. Onu tanımak için dış görünümünden geçip içine bakmak gerekir ancak o zaman ferahlatıcı etkisiyle tanışabilirsiniz. Kırmızı renginde saklı olan likopenler sayesinde bir baba edasıyla sizi kötü kalpli radikallerden korur, hücrelerinize kol kanat gerer ve kollar. Siz de karakterinizi dış görünüşünüzle perdeleyenlerden misiniz? O zaman siz tatlış bir karpuz olabilirsiniz. KAVUN: Şeker mi şeker, sempatik mi sempatik kıyafetler giyip, puantiyeli gömlekler tercih ediyorsanız siz de sımsıcak karakterli bir kavun olabilirsiniz.
Çocuksu sanılmasına rağmen kavun dayanıklı ve çetin...
Erken Yatan Erken Kalkar Kuralı Sabah erken kalkmak çoğumuzun kulağına kötü geliyor biliyorum ama atalarımız erken kalkan yol alır derken çok haklılarmış. Ayrıca sadece erken kalkmak değil, zamanında uyumak da çok önemli. Güne daha mutlu ve daha sağlıklı başlamak istiyorsanız mutlaka 7 – 8 saat uyuyun. Bilimsel Not: Araştırmalar günde 7 saatten az uyuyanların beden kitle indekslerinin 7 saatten fazla uyuyanlara göre daha yüksek olduğunu söylüyor. Kaliforniya’da Cedars – Sinai Tıp Merkezi’nde yapılan yeni bir araştırma da bir gecelik uykusuzluğun ve altı aylık yüksek yağlı diyetin, insülin hassasiyetini bir dereceye kadar aynı oranda bozabileceğini söylüyor. Güne 1 Bardak Su İle Başlayın Yaklaşık 7 – 8 saattir sizinle beraber uyuyan ve susuz kalan metabolizmanızı uyandırmanın en güzel yolu, güne 1 bardak su ile başlamaktır. İster sıcak, ister soğuk güne 1 bardak su ile başlamak metabolizmanızın uyanmasını sağlar. Fitdipnot: Eğer bağırsak problemleri yaşıyorsanız sabahları 2 kuru erik ve 1 bardak ılık...

Son günlerin popüler oyunu Pokemon GO’yu artık hepiniz duymuşsunuzdur eminim. Sokaklarda ellerinde telefonlar Pokemon avlayan insanları görmek artık her köşede mümkün. Hatta bazı ülkelerde Pokemon GO oynayanlara özel sağlık sigortası bile yapılıyor artık. Kontrollü oynanırsa harekete özendirici olabilir. Ama bağımlılık, gerçek algısı ve çocuklara dikkat! 22 yıldır danışanlarıma “İyi Yaşam” için beslenme kadar hareketin de önemini anlatıp hareket etmeyi ihmal etmemelerini söylüyorum, ama bu oyun biranda dünyayı sardı. Günde kilometrelerce yolu Pokemon avlamak için yürüyorsunuz belki!. Her zaman söylüyorum Welness kavramı bir bütündür, “İyi Yaşam” yolunda sağlığınızı korurken aynı zamanda fiziksel ve ruhsal tatmini aynı anda yaşamanız gerekiyor, her gün 40 dk yürümek sıkıcı gelebilir ama bu tür oyunlarla egzersizin çekici hale gelebilir. Ben Pokemon GO’ya bu açıdan baktığımda, bilinçli veya bilinçsiz şekilde bu yönde geliştirilmiş olabilir ama dünyadaki obezite sorununa çözüm bulurken riskleri ve ülkemizde hala yasal olmaması da düşünülmeli… Eğer egzersiz yapmak size sıkıcı geliyorsa zevkli hale getirin,...