
#geleceğibesle GELECEĞİ BESLE HAREKETİ Geleceği Besle; Birleşmiş Milletler SKA 2030 ortak amaçları doğrultusunda gelecek nesillere daha yaşanır bir dünya bırakmak için, kimseyi geride bırakmadan gezegen ve insan sağlığını iyileştirmeyi ve beslemeyi hedef alan bir sosyal harekettir. Tarım için kullanılabilir toprak alanlarının daralması, sera gazları salınımının artması, biyoçeşitliliğin azalması ve su kaynaklarının nitrat kirliliğine maruz kalması, toprağa aşırı pestisit uygulanması, ekosisteminin dengesini kaybetmesine yol açıyor. Bir anlamda gezegeni hasta ediyor. Toprak, su, hava yani gezegen hasta olunca insanların da sağlıklı olması mümkün olmuyor. Gezegeni beslemek gezegeni iyileştirmek bireyleri ve gelecek nesilleri iyileştirmek ve beslemek ile aynı amaca hizmet ediyor. Bunun sonucunda dünyadaki açlık, gıda güvensizliğine maruz kalan bireyler, besleyici ve yeterli gıdaya ulaşamayan dezavantajlı gruplar doğrudan etkileniyor. Mesela Türkiye Ticaret Bakanlığı’nın hazırladığı İsraf Raporu’nda tüketicilerin %5,4’ünün kalan yemekleri attığı, satın alınan gıdanın %23’ünün ise tüketilmeden çöpe atıldığı belirtilmekte. Aynı çalışmaya göre alışverişe liste yaparak gidenlerin oranı ise %31. Tüketicilerin %35’i tüketeceğinden daha...

Ramazan Bayramı denince akla ilk olarak tatlı tüketiminin geldiğini biliyorum. Ee adı üstünde Şeker Bayramı Belki evde kendi tatlınızı kendiniz yapacaksınız belki de ziyarete gittiğinizde ikramlarla sınanacaksınız. Ve eminim siz de bu bayram ‘ aman canım bayramda diyet mi olur? 1 dilim tatlıdan ne olur ki?’ gibi cümleleri sık sık duyacaksınız Evet bayramda diyet yapın ya da bütün tatlılara tamamen kapılarınızı kapayın demeyeceğim. Ama her bayram olduğu gibi bu bayram da bayram tatlılarını tüketirken neler yapmamız gerektiğini ve nasıl dengeleyebileceğimizi sizlere anlatacağım. Ara öğünde tercih edin Eğer tatlı yeme gibi bir niyetiniz varsa, tavsiyem tatlınızı hemen yemeğin üzerine değil de bir kaç saat sonra ara öğün niyetine tüketmeniz yönünde.Yemeğin üstüne hemen canınız tatlı bir şeyler yemek istiyor olabilir ama henüz tokluk sinyalleri daha tam salınmadan belki de ihtiyacınız olandan daha fazla tatlı tüketebilirsiniz. Paylaşın Tatlı ikramlarına hayır demek çok zor oluyor biliyorum. Böyle zamanlarda beni paylaşmak kurtarıyor eminim size...

1 elmayı çöpe attığınızda yaklaşık 85 litre suyu israf ettiğinizi biliyor musunuz? Besinlerin, kullandığınız ürünlerin hatta aldığınız bütün hizmetlerin bir su maliyeti var. Hadi gelin hep birlikte su ayak izi ne demek ona bakalım. Su ayak izi; hammaddenin işlenmesinden, doğrudan operasyonlara ve tüketicinin ürünü kullanmasına kadar geçen tüm süreci kapsar. Yani bir ürünün veya aldığınız bir hizmetin üretilmesi için gereken tatlı su miktarının tüm tedarik zinciri boyunca ölçümü olarak da düşünebilirsiniz. Peki neden önemli su ve su ayak izi? Gezegen olarak çok farkında olmasak da bir su krizi ile karşı karşıyayız.Hepinizin bildiği gibi Güney Afrika’daki Cape Town, içme suyunun tükenmesiyle karşı karşıya kalan ilk kent. Sıfır günü yani suyun tükendiği gün olarak 21 Nisan 2018 tarihini belirlemişlerdi yani bu tarih itibariyle kentte içilebilir su kaynağı kalmayacaktı. Bunun üzerine sıfır günü uygulamasına geçildi ve halk 25 litre sınırını aşmamaya özen gösterdi. ( 25 litre Dünya Sağlık Örgütü’nün temel ihtiyaçların karşılanabilmesi için...

Beslenme programlarında bugüne kadar hep yeterli ve dengeli beslenmeyle ve besinlerin sağlık faydalarına odaklandık. Fakat artık besinlere sağlık faydalarından çok daha fazla anlamlar yüklememiz gerekiyor. Bir besini tüketirken sadece bize olan fayda veya zararını değil, gezegene olan etkilerini de düşünmek önemli. Ocak 2019’da yayınlanan en prestijli sağlık dergilerinden biri olan The Lancet’de 2 yıl boyunca 37 farklı ülkeden uzmanın çalışarak oluşturduğu Gezegen Diyeti bakın hangi besinleri ne kadar içeriyor? • Sebze: günlük ortalama 300 gram, • Meyve: günlük ortalama200 gram, • Yağlı tohumlar: günlük ortalama 25 gram, • Baklagil: günlük ortalama 50 gram , • Süt ürünleri : günlük yaklaşık250 ml süt (yaklaşık bir su bardağı), • Ekmek ya da pirinç gibi tam tahıllar: günlük232 gram (10-12 yemek kaşığı pirinç ya da bulgur ya da 8-9 dilim ekmek), • Nişastalı sebzeler: günlük yaklaşık50 gram, • İlave şeker: günlük maksimum31 gram (yaklaşık altı küp şeker), • İlave yağ : günlük ortalama...

‘Sıfır Atık’ kelimesini son zamanlarda çok sık duymaya başladık ve önümüzdeki yıllarda da çok daha sık duyacağız. Peki ne demek sıfır atık biliyor musunuz? Sıfır atık aslında, olabildiğince az atık oluşturmak, oluşan atıkları kaynağında ayrı ayrı biriktirmek ve toplamak ve toplanan atıkları geri kazanım yapmak demek. Sıfır atık ekonomi, çevre ve toplum için en iyi çözümdür. “Sıfır Atık”; israfın önlenmesini, kaynakların daha verimli kullanılmasını, atık oluşum sebeplerinin gözden geçirilerek atık oluşumunun engellenmesi veya minimize edilmesi sağlıyor. Bu felsefeyle atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrı toplanması ve geri kazanımının sağlanıyor. Biz neler yapabiliriz? Bu konuda herkesin üzerine düşeni yapması, küçük bir adım gibi görünse de büyük çerçevede çok büyük faydalar sağlayacak. Öncelikle plastik kullanımını azaltarak işe başlayabilirsiniz. bir plastik poşetin doğaya 100 yılda karıştığını biliyor musunuz? Denizlerdeki plastik atık miktarının şu anda 150 milyon ton olduğu düşünülüyor. Ocean Conservancy örgütünün tahminlerine göre 10 yıl içinde denizlerdeki plastik atık miktarı 250 milyon...

Dünya Bankası raporlarına göre yılda 1,3 milyar ton olan evsel atık miktarının 2025’te, 2,2 milyar tona ulaşması bekleniyor. Ülkemizde de durum pek iç açıcı değil. 1995 yılında oluşan evsel atık miktarı 17 milyon ton iken 2015 yılına gelindiğinde evsel atık miktarının 31 milyon tona ulaştığı görülmektedir. 2023 yılında ise bu rakamın yaklaşık 38 milyon tona çıkacağı öngörülüyor. Peki evsel atığı azaltmanın yolları neler? Bu konuda sık sık sosyal medya paylaşımı yapıyor ve önerilerimi sizlerle paylaşıyorum. Aşağıda yazdıklarım ise takipçilerim yani sizlerin katkılarıyla oluşturduğum koca bir liste. Eminim hepimizin mutfağında israfı azaltmak için alacağı küçük de olsa önlemler vardır. Ispanak yapraklarını kıymalı veya yumurtalı pişirirken köklerini ertesi gün mercimek ile pişirin Patlıcan dolması yaptığınızda kalan içi tavada zeytinyağı ile kavurabilirsiniz Artan türlü veya sebze yemeklerini çatalla ezip pizza hamuru yapıp, üzerine pizza malzemeleriyle fırına verebilirsiniz. Kerevizi portakal ile zeytinyağlı yaptığınızda saplarını nohut ile pişirin Kabak dolması yaptığınızda iç kabakları zeytinyağlı pişirebilir,...

“Karbon ayakizi” terimi, bir madde veya faaliyet tarafından üretilen sera gazı miktarını tanımlamak için kullanılır. Karbon dioksit eşdeğeri (iklim değişikliği üzerinde aynı etkiye sahip olacak karbondioksit miktarı) cinsinden ifade edilir. Bir ürünün veya hizmetin kullanım ömrünün her aşamasından (malzeme üretimi, üretim, kullanım aşaması ve kullanım ömrünün sona ermesi) kaynaklanan emisyonları toplayarak hesaplanır. Şuanda aklınıza gelen bir çok şey aslında karbon ayak izine sahip ve sera gazı emisyonuna sebep oluyor. Örneğin taşıtlar ve ulaşım, elektrik, doğal gaz, plastikler, yiyecek ve içecekler, kıyafetler, ambalajlar…. BİR KG SERA GAZI EMİSYONUNU ORTALAMA OLARAK NE SATIN ALIR? • 5,8 kg soğan – yaklaşık 50 orta soğan • 3,5 kg elma – yaklaşık 20 orta boy elma • 2.6 kg yulaf • 1 kg mercimek • 1,2 kg fıstık • 0.8 litre süt • 290 gr somon balığı • 290 g yumurta – yaklaşık 5 küçük yumurta • 270 g tavuk • 160 g domuz •...

Yediğimiz içtiğimiz besinler, kullandığımız taşıtlar hatta giydiğimiz kıyafetler bile karbon emisyonunu ve gezegeni etkiliyor desem? Moda endüstrisinin, tek başına bile yarattığı karbon emisyonunu ile doğayı olumsuz etkileyebildiğini biliyor musunuz? Üretim sürecinde kullanılan su, kimyasallar ve enerji miktarına ek olarak üretim sonrasında da bu kaynakların çevreye zarar veren içeriklerle tekrar salınması korkunç. Üretilen tekstil ürünlerinin yarısından fazlasının aynı sene sonunda ya tüketim fazlası olarak kaldığı veya çöpe dönüştüğü de unutulmamalı. Sürdürülebilir moda bu yüzden çok çok önemli. Tek bir cümle ile açıklamak gerekirse sürdürülebilir modayı çevresel, sosyoekonomik faktörler dahil olmak üzere uygun şekilde üretilen ve pazarlanan tekstil ürünleri olarak tanımlayabilirim. Ortalama bir tişört için gereken 250 gramlık pamuğu üretmek için 2 bin litrenin üzerinde suyun harcandığını biliyor musunuz? Bir tişört üretilirken tam 2700 litre su harcanıyor. Bu, sadece bir tişört için 13,500 bardak su demek. 1 kot pantolon için 10.800, ayakkabı için ise 16.600 litre su harcanıyor. İhtiyacınızdan fazlasını almayın İndirimler,...

Hoş geldin 2021! Yeni yılın ilk günleri sizin için nasıl geçiyor? Bu sene benim için diğerlerinden biraz daha farklı bir heyecanla başladı. İyi Yaşam Günlüğü’müz 15 yıl sonra Sürdürülebilir Yaşam Günlüğü olarak hayatına devam ediyor. 2021 yılından beklentimin sağlıklı insan ve sağlıklı gezegen arasındaki bağın herkes tarafından anlaşılması olarak belirtmiştim. Uzun zamandır “toprak hasta, hava hasta, su hasta yani gezegen hasta” diyorum. Gezegeni iyileştirmeden bizlerin de iyi olamayacağını belirtiyorum. Doğal kaynaklarımız azalıyor, kirleniyor ve zarar görüyor. Varlığımızı kesintisiz devam ettirmek istiyorsak ‘sürdürülebilir’ bir bakış açısını her alanda odağımıza almamız gerekiyor. Hem Bedeni Hem Gezegeni Besliyor 2020 yılı, dünyanın dört bir yanındaki birçok insan için zorluklar ve değişimler getirdi ve günlük alışkanlıklarımız ve davranışlarımız önemli ölçüde değişti. Sürdürülebilirlik ve gezegeni beslemek hayatımızın her noktasında yerini almaya başladı ve önümüzdeki yıllarda çok daha fazla karşımıza çıkacak. Hep söylediğim üzere hayatın her alanında sürdürülebilirliği önemsemek aslında geleceği düşünmek, dünümüzü bugünümüzü yarınımızı hesaba katmak...