Tutya Dünya güzeli yüzü, bakışı, gülüşü, duruşu ve tabi ki başarıları ile çok özel bir çocuk, sadece on buçuk yaşında. 8 aylık iken yürümeye başlayan Tutya 4 yaşında cimnastikle tanışmış ve hayat yönü değişmiş. Hedefini 2016 Olimpiyatları olarak saptayan Tutya, bu yolculuğunda Türkiye ve dünya çapında başarılarla ilerliyor. Tutya 2007 yılından beri Türkiye çapında girdiği tüm yarışmalarda Türkiye birincisi olmuş.
Tutya “Piyano çalmayı, dans etmeyi, bilgisayarda bebek giydirme oyununu, antrenmandan sonra havuza girmeyi, arkadaşlarımla beraber İstinye Park’ta vakit geçirmeyi, İngilizce hocam İrene ile Bağdat Caddesi’nde crispy cream donuts yeyip, bir cafede bir şeyler içip, İngilizce sohbet etmeyi çok seviyorum” diyor.
Tutya için 2013 yılı da çok önemli çünkü on dört yaşında genç milli olacak ve Avrupa Gençlik Oyunları, Avrupa Gençler Şampiyonası ve Balkan Gençler Şampiyonasına katışacak. 2015 yılı ise on altı yaş büyükler kategorisine geçiş olacak ama en büyük heyecan ise 2016 yılı yani OLİMPİYAT yılı
Çok yetenekli olduğu için, genelde hep kendinden beş yaş büyüklerin grubunda çalışıyor ve yarışıyor. Başarılarının arkasında, en başta babası Hürriyet Bey olmak üzere Genel danışman Prof. Dr. Muzaffer Sarıyar, mentor Prof. Dr. Turgay Biçer, beslenme Prof. Dr. Aysel Pehlivan, fiziksel takip yapan Prof. Dr. Mustafa Karahan, metabolizma Prof. Dr. Ahmet Aydın, esneklik Yr. Doç. Dr. Ani Agopyan, Teknik ve bürokratik danışman Derviş Çatalbaş ve İngilizce pratik hocası Irene Baysal’dan oluşan güçlü bir destek grubu var. Röportaj sırasında hepsi ile tanışmak fırsatı bulamadım ama orada bulunan ekip bireyleri ile tek tek konuştum.
D.K. Tutyacım, bana normal bir gününü anlatır mısın mesela bugün nasıl başladı?
T.Y. Sabah 7: 00 de annem uyandırdı sonra Kahvaltı yaptım ve okula gittim.
D.K. Kahvaltı çok önemli biliyorsun neler yedin bakalım bugün?
T.Y. Kepekli ekmek, peynir, zeytin yedim ve portakal suyu içtim.
D.K. Öğlen yemeğinde ne yedin peki okulda? Neleri yemeği seviyorsun?
T.Y. Çorba, tavuk ve salata yedim okulda, buraya gelmeden önce de çilek yedim.
D.K. En sevdiğin yiyecekler neler peki?
T.Y Kiraz ve karpuz çok seviyorum. Her gün birazcık çikolata yiyorum. Şamfıstıklı olanını seviyorum bir de sade makarnayı severim.
Hürriyet Bey’den öğrendiğime göre, tavuk, balık ve eti dengeli tüketen Tutya kan şekerini ayarlamak ve enerji için, aralarda ceviz, fındık, badem ve kuru üzüm, kuru kayısı da yiyormuş.
D.K. Yememeye dikkat ettiğin yiyecekler var mı?
T.Y. Tatlılar. Haftada sadece iki kere yemeye çalışıyorum. Mesela dondurma. Ama fast-food yemiyorum. Bir de pilav ve börek yemiyorum. Pilavı yersem de, kahverengi pilav veya bulgur yiyorum.
D.K. Derslerin nasıl? Zamanını nasıl ayarlıyorsun?
T.Y. Derslerim iyi. Akşam antrenmandan sonra eve gidip, hemen yemek yiyorum. Sonra da ders çalışıyorum. Türkçe dersini çok seviyorum. Bir de kitap okumayı. Şu anda da “Yeni Ay” kitabını okuyorum.
D.K. Sen İngilizce takviye dersi ve piyano dersi de alıyorsun. Bunlara nasıl zaman buluyorsun?
T.Y. Hocam İrene Baysal ile Cumartesi günleri İngilizce pratik yapıyoruz. Daha çok sohbet olduğu için bana dinlenmek gibi oluyor
D.K. “Bu Cumartesi günü çalışmak yok, istediğini yapabilirsin” derlerse, ne yaparsın?
T.Y. Kardeşimle oynarım. Aslında boş olduğum saatler bir türlü geçmiyor, çünkü çok alışığım antremanda 7 saat çalışıyorum ve bazen zaman çok hızlı geçiyor anlamıyor. Evde olabilirsem bilgisayarda “bebek giydirme” oyunu var, onu da seviyorum.
D.K Kardeşin de senin gibi jimnastik yapsın ister misin?
T.Y Hayır hiç istemem çok yorucu bence Tenis oynasın ben de büyüyünce Tenis oynamayı çok istiyorum
D.K Yurtdışı kampları nasıl geçiyor eğlenceli mi?
T.Y Hayır çünkü annemi, babamı ve kardeşimi çok özlüyorum
D.K. Uğurun var mı müsabaka öncesi böyle şeylere inanıyor musun?
T.Y. Hayır yok
Tutya kendisi söylemedi ama, ben içinden “çok çalışmaya ve ekip çalışmasına inanıyorum” dediğini duydum. Bu başarıları, uğur getirdiğine inandığı bir şeye değil, öncelikle bir amaç ve hedef sahibi olmasına, ekip çalışmasına, çok çalışmaya, öz-disiplinli olmaya gibi bazı önemli faktörlere bağladığına inanıyorum. Öyle olmasaydı, bu noktada nasıl olabilirdi?
Harikasın Tutya, seninle iftihar ediyoruz.
HÜRRİYET YILMAZ (Babası)
D.K. Tutya sanki biraz durumundan şikayetçi sevmiyorum ve yoruluyorum diyor ne dersiniz?
H.Y. Tutya aslında aynı yaştaki tüm çocukların yaptığı tüm aktivitelere katılıyor arkadaşlarının doğum günü partilerine mutlaka gidiyor, çocuk tiyatroları veya sirk gibi performanslara da gidiyor. Ama o bir yıldız bu yüzden ülkeyi temsil ettiğinde kültürlü de olmalı şimdi İngilizce eğitim alıyor daha sonra İspanyolca ve Rusça başlayacağız. Dünyanın en iyi antrenörleri için Tutya bir sürpriz oldu Türkiye’den böyle bir yıldız ve yetenek beklemiyorlardı. Genelde Çin, Rusya, Romanya araştırılıyor. Olimpiyat ve Dünya çapındaki rakipleri ile her alanda çok iyi rekabet edebilecek bir performansı var. Diğer ülkeler açık açık vatandaşlık tabi ki teklif edemiyorlar ama sürekli bize ‘ kapımız her zaman size açık mesajı’ veriyorlar. Ama Tutya Türkiye’de eğitim görecek ve hep Türkiye’yi temsil edecek.
DK. Peki nasıl fark edildi bu yetenek?
H.Y Tutya ile o çok küçükken Hidiv Kasrı’na giderdik. Orada ağaçlara tırmanarak ve köpeklerle koşarak büyüdü. Devamlı koşuyordu. Çok süratli ve çevikti. Üç yaşına gelince, nasıl yönlendireceğimi bilemedim ve ne yapmam gerektiği konusunda aikido yapan bir arkadaşıma fikrini sordum. O da bana, burada bir cimnastik salonu olduğunu söyledi. Küçük diye önce almadılar. Dört yaşında yine geldik. Tutya beş yaşındayken, on yaşındaki ablaları ile aynı takıma girdi ve onlarla bir-iki sene çalıştı. Sonra, Ebru hoca Tutya’yı tek çalıştırmaya başladı. Sekiz buçuk yaşından sonra bale, bale koreografisi çalışmaya başladı. On yaşındayken de Amerika’dan Türkiye’ye gelen Fernando hoca ekibe katılarak, üst düzey hareketleri çalıştırmaya başladı. Üç hocamız da sadece Tutya ile ilgileniyor.
D.K. Tutya günde ve haftada ne kadar çalışıyor?
H.Y. Haftada beş gün, hafta için günde altı saat çalışıyor. Hafta sonları da yedi saat. 7: 00 ile 14: 00 arası. Yazın da, 9: 00 ile 14: 00 arasında çalışacak. Senede 2000 saat… 8 yaşından beri Türkiye şampiyonu olan Tutya, olimpiyatlarda Türkiye’yi başarıyla temsil edecek, bundan eminim.
EBRU HOCA (ÖZENÇ)-Marmara Ü. Beden Eğitimi Bölümü mezunu ve beden eğitimi öğretmeni
D.K. Ne kadar zamandır Tutya ile berabersiniz?
E.Ö. Ben Tutya ile bebekliğinden beri 7 senedir beraberim. Bebekliği bitti, çocukluğu bitti. Şimdi ergenliğe akıllı bir giriş yapıyor. Bizden destek alsa da, hayatını kendisi yönetiyor. Ödevlerini, uyku sürecini ve okul hayatını kendisi plânlamaya başladı. Bunu bazı diğer çocuklar da yapıyorlar ama, arada sırada ve sadece bazı konularda. Tutya’nın ise karakterinde hırs ve mücadele edip başarma var. Başarıyı getiren faktörlerin başında da bunlar geliyor zaten. Hırs, mücadele ve hayatını yönetmek.
D.K. Tutya hiç şikâyet ediyor mu?
E.Ö. Evet edyor tabi. Ne kadar çalışmayı sevse de, çevik ya da hızlı da olsa, ruhunda tembellik yatıyor. “Üf, çok yoruldum” diyor ama hemen arkasından da, “bitireyim. Benim için daha iyi olacak” diyerek antrenmana asılıyor. Tabii gidip gelmeler yaşıyor ama, arkasından başarılı olduğu zaman da “değdi” diyor. Yine son Amerika’daki yarışmada ablaları ile yarıştığı halde 3. oldu ve “değdi” dedi.
FERNANDO HOCA (QUERRERO) Kolombiya asılı ABD vatandaşı olan atrenörün 20 yıllık milli takım tecrübesi var.
D.K. Siz ekibe ne zaman katıldınız ve neler söylemek istersiniz?
F.E. Ben geçen sene katıldım. Tutya çok yetenekli. Çok çalışma ve kendini adama sonunda dünya çapında başarılı olacak. Ben aslında artık emekli olmuştum ve cimnastik yapmak istemiyordum. Ama, buraya gelip onu görünce, yeniden çalışmak istedim. Ve buraya taşındım.
ELENA HOCA (KUNYTSKA) Kıev Bale Konservatuarı mezunu Balerin kareograf ve ritmik cimnastikçi
D.K. Siz neler söylemek istersiniz?
E.K. Tutya’nın sadece tekniklerini değil, mantalitesini de geliştirmesine ve değiştirmesine yardım ediyoruz. Bazen bizimle tartışıyor ama sonra onun iyiliği için olduğunu anlayınca, kabul ediyor. Çok güzel bir genç kız olma yolunda olan Tutya’nın bilgisayarda elbise giydirme oyunu oynadığını da bildiğim için, neye itiraz etmiş olabileceğini tahmin etsem de, yine de sordum. Tahminlerim de doğru çıktı.
D.K. Tartışma daha çok ne konuda oluyor?
E.K. Kıyafet! Çorap, mayo vs. Ama son bir senedir Tutya’da büyük gelişme var.
Tutya’nın hedefi 2016 olimpiyatları. Bu sene Amerika’daki yarışmaya 10. seviyeden katılıp, kendinden büyük kızlara rağmen 3. olmuş. Bir sonraki seviye de son durak “elit”.