Obezite tüm dünyada ürkütücü bir şekilde artıyor ve bu artış çocukları da etkiliyor. Ailenin yeme alışkanlıkları ise çocuğu direkt etkiliyor. Araştırmacılar çocukların yeme davranışları aile ilişkileri ve obezite arasındaki bağlantıyı incelemeye ve çözüm üretmeye çalışıyorlar. Şimdi bu araştırmalardan bazılarına şöyle bir göz atalım.
Bir çalışmanın sonuçlarına göre; aileleri ile birlikte yemek yiyen çocuklar daha az yağlı besleniyor, obezite oranları daha düşük oluyor, psikolojileri daha yüksek seyrediyor ve özellikle kız çocuklarında daha az yeme bozukluğu görülüyor. Ayrıca aile ile birlikte yemek yemek çocuğun hem sosyal hayatını hem de fiziksel hayatını olumlu yönde etkiliyor. Çocuk daha sosyal oluyor, besinleri tanımasını ve aile bağlılığı& aile içi iletişim artıyor.
Yapılan bir diğer çalışmada ise çocuklar ile yemek pişirmenin onun matamatik ve dil eğitimlerinde yardımcı olabildiği yönünde. Kendi başlarına bir şeyler yapabilmek özgüvenlerini gelişimine faydalı olacağından sağlıklı yeme alışkanlıklarını geliştirmede de yardımcı olabilir.
Yaşı ne olursa olsun çocuklarda biz yetişkinler gibi aynı besinlere ihtiyaç duyarlar, ancak sadece miktarları değişir. Bizler gibi onlar da besinlerden enerji alır fakat bu alım vücut ağırlıklarıyla doğru orantılıdır. Ebeveynler için asıl sorun bu farklılıkları bilmek ve bunlara uymak, besinleri çocuklara uygun hale getirmek ve yemek için doğru zamanı ve yeri seçmektir. Çocuklara farklı renklerde, şekillerde yiyecekler sunmaya özen gösterin ve çekici olacak şekilde tabağa yerleştirmeye çalışın. Özellikle yemek konusunda ısrarcı davranmak, çocuklar için tam tersi etki yaratabiliyor ve çocuğun o yemeği reddetmesi ile sonuçlanabiliyor. Eğer çocuğunuza bir yemeği sevdirmek istiyorsanız zorlayıcı davranmadan, yemeğin faydalarından bahsederek ona rehberlik yapabilirsiniz tabi en önemlisi sizin de o yemeklerden yiyor olmanızdır. Çünkü çocuklar ebeveynlerini taklit ederler eğer fastfood ürünlerinin ve asitli içeceklerin zararlarından bahsediyor ve kendiniz yiyor/içiyorsanız çocuğunuza karşı inandırıcı olamazsınız. Çocuklarınız sizi izleyerek öğrenirler. Kendiniz de çeşitli ve sağlıklı besinleri tüketerek onlara örnek olun. Çocuğunuz yemek yerken doyduğunu söylediği zaman ısrarcı olmayın. Yemekle oynamaya başladıkları zaman “yeter “ sinyalini alın ve yemeği sonlandırın
“Yasaklanmış” yemek yoktur. Bu tutum, çocuklarınızın onları daha çok istemesine ve hatta sizden gizli yemesine neden olabilir. Her türlü yiyecek çocuğunuzun sağlıklı beslenme planın bir parçası olabilir. Bunun için çocuklarınızı yemekle değil sevgi ve ilgi ile ödüllendirin. Çocuğunuzu yemekle ödüllendirmek veya cezalandırmak yalnızca yemekler ilgili sağlıksız alışkanlıklar kazandırmaya neden olur.
Çocukları beslenme konusunda eğitmeye yardım eden diğer bir faktör de, atıştırmalıkları plânlamaktır. Çocuklar tam olarak doymadıklarında atıştırmalıklara yönelirler. Sürekli atıştırmak, fazla yemeye yol açabilir. Ama ara öğün olarak yeneceklerin günün belirli saatlerinde yemek üzere plânlanması, yemek zamanı çocukların iştahını etkilemeden, ölçülü ve sağlıklı beslenmenin bir parçası olabilir. Bu noktada önemli olan, atıştırmalıkların olabildiğince sağlıklı ve miktar konusunda ölçülü olmasıdır.
Aile bireylerinin birbirleri ile olan ilişkilerinin de çocuğun iştahı ve hatta besin seçimi üzerinde etkisi bulunmaktadır. Anne-baba tutarsızlığı, yemek yeme sırasında yaşanan münakaşa ve kavgalar çocuğun yemeği reddetmesine yada tam tersi olarak durdurulamaz şekilde yemek yemesine neden olabilecek durumlardır.