Alkali beslenmenin arkasındaki teori; et, süt, şeker, kafein, alkol, yapay ve işlenmiş gıdaları tüketimini sınırlandırmak ve de daha fazla taze meyve ve sebze, kuru yemiş tüketerek vücudun pH seviyesini dengede tutmak. İlk başta kulağa hoş geliyor, bir de sonunda kilo vereceğiniz vaat edilince “denemeye değer” dediğinizi duyar gibiyim. Şimdi kararınızı bir kez daha gözden geçirmeniz için bu diyetin çok yönlü bir incelemesini yapalım.


Meyve ve sebzeler alkali diyetin temelini oluşturuyor. Yaş ilerledikçe alkali beslenmenin yaralanma ve metabolizma üzerinde de olumlu etkileri olduğu düşünülüyor. Ancak ilgili çalışmaların yetersiz olduğunu hatırlatmakta fayda var.

Alkali diyet uygulamak isteyenlerin dikkat etmesi gereken bir diğer nokta rafine şeker tüketmemek. Rafine şeker tüketiminin kalp sağlığından cilt sağlığına kadar birçok sağlık problemi üzerinde olumsuz etkileri olduğunu söylemek mümkün. Progress in Cardiovascular Diseases dergisinde yayımlanan bir çalışma, sadece birkaç hafta şekerden zengin bir diyet tüketmenin kardiyovasküler hastalığa sahip bireylerde yüksek toplam kolesterol, trigliseritler, LDL, okside LDL, ürik asit, insülin direnci ve anormal glikoz toleransı, düşük HDL düzeyleri gibi kan parametlerinde anormalliğe sebep olduğunu belirtiyor.

Şeker içeriği yüksek bir diyet tüketmenin kan parametreleri üzerindeki etkisi göz önünde bulundurularak doymuş yağ içeriği yüksek bir diyet ile karşılaştırıldığında genel sağlık için daha zararlı olduğu da çalışmanın sonuçları arasında yer alıyor. Alkali diyeti uygulamak istiyorsanız sizlere tavsiyem hayatınızdaki şeker içeren seçimleri gözden geçirmeniz.

Alkali Diyet Nedir? Nasıl uygulanır?

pH değerini daha önce duymuşsunuzdur, bir maddenin asit ya da alkali durumunu belirler, diyet dışındaki birçok faktörden de etkilenebilir. 0 pH değeri tamamen asidik, 7 nötr, pH 14 ise tamamen alkali olarak sınıflandırılır. pH seviyeleri vücudumuzun her bölümü için farklılık gösterir, örneğin midemiz daha asidiktir. Ama kanımızın pH’ı her zaman belirli bir aralıktadır (7.35-7.45) ve vücut, kan pH’ını bu aralıkta tutmak üzere programlanmıştır. Kan pH’ındaki çok küçük değişiklikler, vücutta enzimatik reaksiyonları ve fizyolojik  olayları etkileyebilir. Tedavi edilmezse, ölümle bile sonuçlanabilmektedir. Alkali diyet, tükettiğimiz besinlerin vücudumuzun asit ve alkali dengesini değiştirebileceği düşüncesine dayanır. Oysa ki yapılan çalışmalar, yediklerimizin yalnızca idrarımızın asit veya alkali miktarını değiştirebileceğini gösteriyor. Bununla birlikte, idrar pH’ının, genel vücut pH’ının ve sağlığın çok zayıf bir göstergesi olduğunu hatırlatmakta fayda var. Tüm bunların yanı sıra, alkali diyet, birçok kanser türünün sadece asidik bir ortamda büyüdüğünü ve alkali diyetle tedavi edilebileceğini iddia eder. Ancak yapılan çalışmalar, kanser hücrelerinin alkali bir ortamda da büyüyebileceğini gösteriyor. Özetle, alkali diyetin öne sürdüğü iddiaların bilimsel bir alt yapısının olmadığını ve daha çok çalışmaya ihtiyaç olduğunu söyleyebilirim.

Alkali Besinler Nelerdir?

Alkali beslenmede pH’ı 7 olan nötr gıdaların tüketimine izin veriliyor. Doğal yağlar ve nişasta nötr sınıfta öne çıkarılırken; alkali etki gösteren ve sınırsız tüketilebilecek besinlerse meyveler, fındık gibi yağlı tohumlar, baklagiller ve sebzeler şeklinde belirtiliyor. Bu beslenme planında asidik etki gösteren ve tüketilmemesi gereken besinler ise et ve et ürünleri, kümes hayvanları, balık, yumurta, süt ve süt ürünleri olarak sıralanıyor. Oysa biz biliyoruz ki, her ne kadar sağlıklı bile olsa, tükettiğimiz her şeyin fazlası vücudumuzda yağ olarak depolanıyor. Alkali diyette tüketimi sınırsız gösterilen besinlerin istenildiği kadar tüketilebilmesinin yine kilo problemi yaşanmasına yol açabileceğini unutmayın.

Örnek Alkali Beslenme Listesi

Kahvaltı

-1 yumurta ile maydanozlu omlet

-1 dilim beyaz peynir

-1/4 avokado

-Bol yeşillik

Öğle

-1 kase çorba

-1 küçük boy ızgara tavuk (tavuk göğsünden yapılmış)

-Mevsim salata

Ara Öğün

-1 porsiyon mevsim meyvesi

-2 tam ceviz

Akşam

-6-8 yemek kaşığı sebze yemeği

-3 yemek kaşığı karabuğday