• Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
01/07/2013

Küçükken evcilik oyunlarında hep prenses kıyafetli bebeği, yakışıklı erkek bebekle evlendirirdik. Tabi aynı zamanda öyle bir prensin büyüyünce bize evlilik teklifi edeceğinin hayalini kurardık. Sonra bir bakmışız ki o gün gelmiş. Her genç kızın kendisine göre bir gelinlik hayali vardır. Kimi kabarık ister kimi düz, kimi tüllü ister kimi dantelli… Sadece istenilen tek bir şey ortaktır: O anın mükemmel olması. Bu yüzden bu dönemde her şeyle ilgilenmek biraz stresli olabilir. Ev hazırlıkları, gelinlik seçimi, mekanın organize edilmesi güzel bir başlangıç öncesi yaşanan tatlı streslerdir. Tabi ki gelinlerin gelinlik içinde en sağlıklı ve zayıf şekilde görünmek istemeleri…  Bunlar evlilik öncesi yaşanan en doğal süreçlerdir. Ramazan ayının yaz mevsimine denk gelmesi evlenmek isteyenleri harekete geçirdi. Ramazan ayının denk geldiği dönemi saymazsak neredeyse Kasım ayına kadar düğün sezonu hareketli geçeceğe benziyor. Evlilik öncesi, pek çok kadının en formda halini görmek ister. Bu süreçte planlı olmak çok önemlidir. Çünkü hızlı verilen kilolar daha sonra...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
27/06/2013

Yaz mevsiminin başlaması ile sıcaklıklar gün geçtikçe etkisini arttırıyor. Sıcaklardan korunmak için ise herkesin kaçış yolu farklı olacak. Bazı bölgeler denize inip serinlemeye çalışacaklar, bir kısmımız işlerini bırakamadığı için klimalarda çare bulmaya çalışacak. Bedenimizin kliması yani serinlemesi için soluduğumuz hava ve su çok kritik önem taşıyor. Klimalı ortamlar serinlik hissi verse de aslında yapay olarak serinlediğimiz için kuruyan cildimiz daha fazla suya ihtiyaç duyuyor. Bu yüzden odanın içi serin bile olsa yaz aylarında en önemli konu yeterli su içilmesi. Bunaltıcı sıcaklar yediklerinize de özen göstermenizi gerektiriyor. Aşırı yağlı ve şekerli yiyecekler yerine su, vitamin ve mineral içeriği yüksek meyve, sebze ve tam tahıllara dayalı bir beslenme şekli sizi taze ve canlı tutmaya yardımcı olacaktır. Akdeniz diyeti yaz dönemi için en uygun örnektir. Balık, zeytinyağlı sebze, meyve ve salata iyi bir yaz mönüsü seçimidir. Ayrıca sıcakla birlikte terleme oranı arttığı için elektrolit dengesini sağlayacak yoğurt, ayran ve cacık tüketimi de önemlidir....

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
27/05/2013

Bu sefer diyet yapmaya karar verdiniz. Pazartesi başlayıp Salı biten diyetlerden yapmayacaksınız. Hazırlığınızı yaptığınız, motivasyonunuz ok yüksek kilolarınızla savaşmaya başladınız. Aradan 1 hafta geçti, 2 hafta geçti, 3 hafta geçti… Diyetinizi hala bozmadınız. Yağ kullanımını yok denecek kadar azalttınız, karbonhidrat alımı yapmıyorsunuz ve haftada 5 gün egzersiz yapıyorsunuz ama hala dirençli kilolarınızdan kurtulamadınız. Bunun nedenini çok merak ediyorsunuz değil mi? Dirençli kilolarından kurtulamayan kişilerden o kadar çok ne yapmalarına dair  elektronik posta ya da mesaj alıyorum, kliniğe gelerek “Son çaremsiniz” diye neredeyse pes etmiş insanlardan hikayeler dinliyorum ki bu konuyu sizinle paylaşmak istedim. Açık olacağım. Dirençli kilolardan kurtulmak biraz zor. Zor ama imkansız değil. Şimdi neden bu zorlanmalar yaşanıyor, çözümleri nasıl olabilir bir bakalım. Yaşın ilerlemesine bağlı metabolizmanın yavaşlaması Yaşa bağlı olarak metabolizmanın yavaşlaması en büyük sorunlardan biri. Yaş ilerledikçe eğer daha da hareketsizleşirseniz kas dokusu azalıp, yağ dokusu artar ve metabolik hız yavaşlar. Kas kaybına paralel olarak vücut su...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
03/04/2013

DAHA ÇOK YE, DAHA ÇOK KİLO VER “Arkadaşım her şeyi yiyor hatta benden çok yemek tüketiyor ama benden daha zayıf” anlamıyorum diyorsanız sebebi büyük ihtimalle arkadaşınızın kas yapısının sizden farklı olması ve bu sebeple de yediklerini hızlı yakması. Ne kadar çok kas o kadar hızlı kilo kaybı veya tam tersi ne kadar çok yağ deponuz varsa metabolizma o kadar yavaş. Bu yüzden sadece protein öneren ve kas kaybı yaratabilecek şok diyetlerden uzak durun. Vücudumuzun içinde kaslar ve yağlar arasında bir savaş var gibi düşünün kaslarımız daha çok olursa savaşı kaslar kazanır ve daha kolay ve hızlı kilo verebiliriz bir anlamda kaslar yağ yakan fabrikalar da diyebiliriz. Öyleyse kaslarımızı kaybetmeden yağlarımızı azaltmak için neler yapmalı bir bakalım? Her karbonhidratı yemeyin Karbonhidratın iyi kaynağı tam tahıllar, meyve ve sebzelerdir. Tam tahıllı ürünler ve iyi yağlar ile beslenenlerin bel çevreleri daha ince tespit ediliyor. Lif oranı yüksek tam tahıl tüketimi abdominal obezitenin çözümüne...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
15/03/2013

Beslenme yaşamın her döneminde sağlık için büyük önem taşımakta ve kaliteli bir yaşamın sürekliliği için herkesin yeterli ve dengeli beslenmeye önem vermesi gerekmektedir. İnsan vücudunun yapısını oluşturan kemiklerinde gelişmesi ve korunabilmesi için beslenmenin iyi değerlendirilmesi gerekmektedir. İskelet gelişiminin ilk basamağı anne karnı olduğundan dolayı annenin de beslenmesine dikkat etmesi ve kalsiyumdan zengin beslenmesi gerekmektedir. Kemik yapımı bebeklik ve çocukluk döneminde hızlı iken yaşın ilerlemesine bağlı olarak 25’li yaşlardan sonra yavaşlamaya ve kemik yıkımı artmaya başlamaktadır. Kadınlarda kemik yıkımının en fazla olduğu dönemmenopoz dönemidir. Osteoporoz kemiklerin kütle kaybetmesine yol açan ve en yaygın görülen kemik metabolizması hastalığıdır. Osteoporoz olma olasılığını arttıran beslenme ile ilgili durumlara baktığımızda başta yetersiz kalsiyum tüketimi ve D vitamini alımının yetersizliği gelmektedir. Bunlara ek olarak ise yüksek sodyum alımını, düşük florid alınmasını, çinko yetersizliğini, B vitamini, C vitamini ve K vitaminin yetersiz alımını, aşırı alkol ve kahve tüketimi de yine osteoporoza neden olmaktadır. 50 yaşın üzerinde her 8 kişiden...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
15/03/2013

Meme kanseri birçok ülkede, kadınların en korkulu sağlık sorunu olma özelliğini taşımaktadır. Günümüzde yaklaşık her sekiz kadından birine meme kanseri teşhisi koyulmaktadır. Kanser hücreleri aslında hepimizin vücudunda var. Ancak çevresel faktörlerinde etkisiyle onu değişime uğrattığımız zaman bu etkiye maruz kalmış hücrelerin kanser hücresine dönüşme riski ortaya çıkıyor. Normal ve sağlıklı bir meme hücresinin değişime uğraması ve diğer vücut hücrelerine yayılması ile meme kanseri oluşur. Hem kadınlar hem erkekler meme kanseri olabilirler. Ancak kadınların en sık karşılaştığı kanser türüdür meme kanseri. Meme kanserinin oluşum nedenleri Kalıtım Hormonlar Beslenme olarak sıralanabilir. 30 yaşını geçen her kadın her banyodan sonra kendi kendine yapacağı düzenli fiziksel muayene ile meme kanseri gelişimini takip edebilirler. Bu muayene de meme dokusunda bir farklılık olup olmadığı incelenmelidir. 40 yaşından sonra ise fiziksel muayeneye ek olarak her yıl düzenli olarak mamografi çektirmeli (meme filmi) ve düzenli olarak doktor kontrolünden geçmelidirler. Kendi kendinize yaptığınız fiziksel muayenede Memede ağrı Memede veya...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
15/03/2013

Menopoz, kadında Adet kanamalarının sonlandığı, hayatın doğal bir aşaması olarak kabul edilir. Menopoz döneminde kadınlarda;  kemik erimesi (osteoporoz), damar sertliği (ateroskleroz) gelişme eğilimi, ateş basması, terleme, çarpıntı, uykusuzluk, sinirlilik, depresyon) unutkanlık, halsizlik,  bazen cinsel istekte azalma ve idrar kaçırma görülebilir. Menopoz aniden gelişmez. Genellikle bazı değişikliklerin ardından gelir. Menopoza girme yaşı ortalama 45-55 yaş civarındadır. 40 yaştan önce menopoza girmek,”erken menopoz” olarak tanımlanır. 40 yaşından sonra kadınlarda, önce yumurtlamanın azalmasına bağlı olarak düzensiz adet kanamaları, aralıklı ateş basma ve terlemeler, psikolojik değişiklikler ortaya çıkmaya başlar. Daha sonra yakınmalar giderek artar ve adet tamamen kesilir. Bel çevresinde yağlanma başlar Menopoz döneminde günlük beslenme düzeni ve alınan kalori miktarı değişmese de pek çok kadının ortak şikayeti, bel ve karın bölgesinde yağlanmadır. Bu sebeple, menopoz yaşları yaklaşırken tedbirli olmakta fayda var. Menopoza girmeden önce beslenme şekli ve günlük aktivite düzeyinde planlama yapılması ile mutlu bir menopoz dönemi sağlanabilir. Çünkü menopozun birçok sıkıntısı ile birlikte, görselliğe...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
15/03/2013

Polikistik over sendromu (POS), üreme çağındaki kadınların % 5- 10’unu etkileyen bir endokrin hastalığıdır. Adet kanaması rahatsızlıklarıyla ilişkisi nedeniyle 1935’te ilk olarak fark edilmiştir. Polikistik over sendromu yumurtalıktaki yüksek miktarda androjenlerle (testosteron gibi erkeklik hormonları) kendini gösterir ve insülin direnciyle bağlantılıdır. Genellikle küçük kistler (polikistler) yumurtalıkların etrafını sarar. Polikistik Over Sendromu olan ve insülin direnci olan kadınların çoğunda karın bölgesinde kilo alımı, kilo vermekte zorlanma, aşırı derecede karbonhidrat tüketimi ve hipoglisemik dönemler (kan şekeri düşmesi) yaşanabilir. Bunların hepsi bir kısır döngüdür. Kilo verememenizin sebebi POS olabilir Erken Teşhisin Önemi ve Tedavi Polikistik Over Sendromu hayatın ilerleyen zamanlarında kronik hastalıkların (diyabet, kalp rahatsızlıkları, hipertansiyon, endometrial kanser gibi) gelişimiyle bağlantılı olduğundan, tanınması ve ergenlikte tedavisi bu hastalıkları engellemek açısından önemlidir, ihmal edilmemelisir Polikistik Over Sendromu olan ergenlikteki kızlarda vücut imajıyla mücadeleye bağlı olarak depresyon yaratabilir Bundan da önemlisi, kilo vermek için verilen çabalar kötü beslenme alışkanlıklarına veya yeme bozukluklarına yol açabilir. Araştırma sonuçlarına göre...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
15/03/2013

İştahınız çok açık, çok sinirli, hiçbir şeye tahammül edemeyecek durumda iseniz her şey üzerinize geliyor ve çok gerginseniz siz de adet dönemi öncesi sendromu yaşayanlardan olabilirsiniz. Menstürasyon döneminden bir – iki hafta önce sinirleriniz çok gergin olabilir ve her şey üzerinize geliyormuş gibi hissedebilirsiniz. Kendinizi tanımakta zorluk çekiyor ve bana ne oluyor yine diyebilirsiniz.. Bu dönem her kadını farklı etkiler iyi haber bu dönemin geçici olmasıdır. Sakin olun bu durumu tetikleyen hormonlarınız ve geçici bir durum. Her şey birbirine karışmış gibi olabilir ve kendinizi baskı altında hissedebilirsiniz böyle bir durumda stres düzeyiniz artar ve iştahınız bu durumdan etkilenebilir. Duygusal açlık ile fizyolojik açlığın birbirine karıştığı birçok duygu vardır, içinde bulunduğunuz dönemi rahat ve sorunsuz geçirmek için farkındalığınızı arttırmaya çalışın, durumu kabullenin ve sakin olun. Enerji değeri iyi ancak yüksek yağ ve şeker içermeyen besinleri seçin Menstrüel döngünün ikinci yarısında (adet görmeye yaklaşırken) östrojen progesterona oranla en düşük halindedir ve bu...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
15/03/2013

Emzirme döneminde beslenmeniz bebeğinizin gelecekteki sağlığı ve anne sütü verimliliği için çok önemli. Hamileliğinizdeki beslenme alışkanlığınıza emzirirken de devam edin. Değişik besin gruplarından beslenmeye ve öğün aralarında sağlıklı atıştırmalar yapmaya özen gösterin. Bebeğini emziren anne ne iki kişilik yemeli, ne de hızla kilo vermeye çalışıp diyet yapmalıdır. Emzirme sırasında normal kalori ihtiyacınıza ek olarak 300-500 kalori daha fazla beslenmeniz yeterlidir. Bu ihtiyacı karşılamak üzere ek olarak, 1 su bardağı süt, bir yumurta veya 1 köfte kadar et, 1 ince dilim ekmek ve bir adet meyve eklemeniz yeterlidir.   Emzirme sırasında normal olarak kilo vereceksiniz İlk 4 ayda her ay yaklaşık 500 gram ile 1 kg arası kilo vereceksiniz. Ancak tartı kaybı açısından emziren anneler arasında büyük farklar görülür. Ayda 2 kilodan daha fazla tartı kaybetmek doğru değildir. Emzirme sırasında fazla sıvı ihtiyacınız olacaktır Her emzirme seansında bir bardak, yani 200-250 ml.su için. Sütün sık aralıklarla sağılmasının süt üretimini daha olumlu etkilediği...