Kilo verirken aile bireylerinden destek almayı, destek vermediklerinde ise nasıl başa çıkacağınızı öğrenin. Deneyimlerim birçok diyet yapan insanın ailesinin kendisini nasıl desteklemesini istediği konusunda çok net olmadığını gösteriyor. Kendinize kredi vermeyi öğrenin nasıl mı?
Genelde diyet yapanlar ailelerine “beni desteklemenizi istiyorum” diyor, aile bireyleri de “tamam, destekleyeceğim” cevabını veriyor. Ondan sonra da desteği nasıl vereceği kişinin kendi tahminlerine kalıyor ve bu tahmin ettikleri de çoğunlukla yanlış oluyor. Sonuç, hem diyet yapan bunalıyor, hatta öfkeleniyor hem de aile bireyleri.
Peki, bu sorunun çözümü nedir? Çözüm, destek konusunda ne istediğinizi sadece düşünmeyi bırakın, istediklerinizin listesini yapın. Liste ailenizin size yardım eli uzatabileceği en uygun yollar olsun.
Eşiniz ya da diğer aile bireyleri sizin beslenme planında olmayan bir tatlıyı, hamur işini akşam yemeğine ilaveten alıyor ve sofraya koyuyorsa, onlara bu hareketlerinin sizi ve iradenizi zorladığını, beslenme programını takip etmenizi güçlendirdiğini söylemelisiniz. Aslında bunun irade ile ilgili olmadığını anlatmanız da çok önemlidir. Kimsenin sınırsız bir iradesinin olmadığını, iradenin kısıtlı bir kaynak olduğunu ve ne kadar güçlü olursanız olun, her gün yüksek kalorili besinlerin karşısında iradenizi kaybetmeden oturamayacağınızı anlamaları gerekir. İrade yerine alışkanlık olması ve davranışın otomatik gelişmesi tekrar kilo almamanızın da önemli bir yoludur.
Kilo vermeye çalışmak ya da bir sağlık sorunu nedeniyle özel bir diyet programını takip etmek yeteri kadar zordur. O nedenle hem aileniz hem de kendiniz için ayrı yemekler pişirmek işi daha da zorlaştırır. Siz diyet yaparken ve aile her zamanki gibi beslenirken, evde aynı yemeklerin pişirilmesi önemli. Zaten amaç diyet yapmak değil, ölçülü ve dengeli beslenmek. Hatta “diyetteyim” cümlesini dahi kullanmayın.
Kilo vermeye çalışıyorsanız, evde pişen yemeklerden tüketin ama daha küçük porsiyonlar tercih edin, kendinize kibar olunJ
Peki ev dışında ne yapmalı? Dışarıda arkadaşlarınızla yerken, aşırı yediğiniz ya da yeme plânınızın dışına çıktığınız zaman kendinizi çaresiz hisseder “yapmam gerekenleri yapamıyorum” diye düşünürsünüz. Doğru bir şey yaptığınızda ise anlık hataları, kaymaları, sarsıntıları daha az yaşar, ümitsizliğe düşmezsiniz. Kendinizi sabote etmeyin kendinize kredi verin nasıl mı?
Kendine nasıl kredi verirsin? Kendine kredi vermek, kendine sessizce şöyle söylemektir:
- Tamam
- Bu iyiydi
- Harika
- İyi gidiyor
- Bu iş “aferin bana”yı hak etti
- Evetttt
- Başardım
- SENARYO
Mehmet ailesiyle akşam yemeğinde. Masa üstünde fırından yeni çıkmış bir pide ve ekmekler görüyor ve kendine “yemeyeceğim, yemeğe kadar dayanacağım” sözü veriyor. Dayanmaya çalışıyor ama masadakiler birer dilim alınca ve “çok tazeymiş” gibi yorumlar yaparak ekmek sepetini elden ele gezdirince sıra ona geliyor. Dayanamıyor, o da bir dilim alıyor ve kendine “hiç iradem yok. Ne kadar zayıfım” diyor. Sonra da “battı balık” diyerek başka bir dilim alıyor ve gecenin sonuna kadar aşırı bir şekilde yiyor.
- SENARYO
Ali ailesiyle akşam yemeğinde. Masa üstünde fırından yeni çıkmış bir pide ve ekmekler görüyor ve kendine “yemeyeceğim, yemeğe kadar dayanacağım” sözü veriyor. Dayanmaya çalışıyor ama masadakiler birer dilim alınca ve “çok tazeymiş” gibi yorumlar yaparak ekmek sepetini elden ele gezdirince sıra ona geliyor. Dayanamıyor, o da bir dilim alıyor ve kendine “tamam, pes ediyorum. Hiç olmazsa direndim, bunun için krediyi hak ediyorum. Beklemeye dayanamadım ama hiç olmazsa sadece bir dilim yedim. Ana yemeğin yanındaki pilavın sadece yarısını yerim” diyen Ali beslenme programına geri dönüyor ve alması gereken günlük kalori sınırını aşmıyor.
Birinci senaryoda Mehmet kendini kritik ederek özgüvenini ve motivasyonunu düşürdü ve daha da fazla ekmek ve pide yedi. İkinci senaryoda Ali’nin kendisine bir parça da olsa verdiği kredi toparlanmasını, diyet programına taze bir başlangıçla devam etmesini sağladı.
