Metabolik Sendroma çağımızın sorunu olarak da bakabiliriz. Metabolik Sendrom günümüzde teknoloji ile birlikte artış gösteriyor. Modern yaşam beraberinde hareketsizliği de getirmekte bu da metabolik sendrom riskinde artış ile karşımıza çıkmaktadır. Metabolik sendrom sadece dünyada değil ülkemizde de çok sık karşılaştığımız bir sağlık problemi. Sedanter (hareketsiz) yaşam süren, beslenmesi dengesiz ve düzensiz olan, yoğun stres altında bulunan kişiler Metabolik Sendromun en çok karşılaşıldığı kişileri oluşturuyor.
Metabolik sendrom kronik kalp hastalıkları ve diyabet yani şeker hastalığını da arttıran bir olaydır. Bu nedenle hastalığa yakalanmadan önlem almak büyük önem taşır.
Türkiye Metabolik Sendrom Araştırma Grubu’nun (METSAR) yaptığı çalışmaya göre ülkemizde kentsel yerleşimlerde metabolik sendrom sıklığı ortalama % 33,8 olarak bulunmuştur.
METSAR’ın verilerine göre Türkiye’de 20 yaş üstü nüfusunu yaklaşık 1/3’ü metabolik sendromludur. Bu sonuç ne yazık ki Avrupa ve ABD verileriyle hemen hemen aynı sonuçları göstermektedir.
Yine METSAR araştırmasındaki diğer önemli bir sonuç kadın nüfusu erkek nüfusuna oranla daha fazla risk altındadır. Türkiye geneli ortalaması metabolik sendroma yakalanma sıklığı oranı erkeklerde % 28,8 iken, kadınlarda % 41,1 olarak belirlenmiştir.
Hastalığın birçok belirtisi vardır. Bunlar;
Bel çevresinde genişleme
Kadın için 88 cm üstü
Erkek için 102 cm üstü
Bu değerler yeni kriterlere göre kadın için >80 cm, erkek içinse >94 cm şeklinde değiştirilmiştir.
Yüksek tansiyon
İstenilen değer 130/85 mmHg
Yüksek kolesterol
<200 mg/dL normal ve/veya olması istenen
200- 239 mg/dL sınırda ve yüksek
> 240 mg/dL yüksek
İyi kolesterolün düşük olması (HDL kolesterol)
> 40 mg/dL ERKEK için istenen HDL kolesterol (iyi kolesterol) değeri
> 50 mg/dL KADIN için istenen HDL kolesterol (iyi kolesterol) değeri
Kötü kolesterolün yüksek olması (LDL kolesterol)
<100 mg/dL LDL kolesterol (kötü kolesterol) için istenen değer
Trigliserid
>/ = 150 mg/dL
Açlık kan şekeri
>110 mg/dL
Belirtilen risk faktörlerinden en az üçünün varlığı Metabolik Sendrom olarak tanımlanabilir. Metabolik Sendromın yol açtığı çok sayıda hastalık vardır. Bunlardan en önemli olanları;
- Kronik kalp rahatsızlıkları
- Diyabet (şeker hastalığı)
- Obezite olarak sınıflandırılabilinir.
Metabolik Sendromu nasıl önleyebiliriz???
- Metabolik Sendromun önlenebilmesindeki tek ve en önemli yol “Yaşam Tarzı Değişikliği”dir.
- Obezite Tedavisi
- Fiziksel akivite
- Doğru beslenme
Metabolik Sendromda Beslenme Yaklaşımı
YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİĞİ (YTD) DİYETİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ
Besin Öğeleri | Önerilen Miktarlar |
Toplam enerji | İdeal vücut ağırlığı/ ağırlık kazanımını önlemek |
Protein | Toplam enerjinin % 12- 15 |
Karbonhidrat | Toplam enerjinin % 50- 60 |
Toplam yağ | Toplam enerjinin % 20- 30 |
Doymuş yağ asitleri | Toplam enerjinin % 7 |
Çoklu doymamış yağ asitleri | Toplam enerjinin % 10 |
Tekli doymamış yağ asitleri | Toplam enerjinin % 20 |
Posa | 25- 30 gram/ gün |
Ağırlık kaybı sağlama programlarında hedef ideal vücut ağırlığına ulaşmaktan çok o sıradaki vücut ağırlığının % 5- 10’unun 3- 6 ay içerisinde azaltılması esasına dayanmalıdır.
Fiziksel olarak aktif olmakta yine bu sendromun önlenmesinde büyük rol alır.
Haftada en az 3 gün ortalama 40 dakika yapılan fiziksel aktivite kilo kontrolüne destek olacak ve metabolik sendroma karşı koruyucu etki yaratacaktır. Ayrıca orta tempoda yapılan egzersiz HDL kolesterolünde önemli bir artışa neden olur.
Stres artık yaşamımızın bir parçası oldu. Ama yoğun stresli ortamlardan uzak durmak koruyucu etki yaratacaktır.
Ayrıca her yıl düzenli olarak sağlık muayenesi yaptırmak yine koruyucu etkisinden dolayı önemlidir.