Gündelik hayatımızda çok sık kullandığımız bir sözcük stres… Bazen trafikte yaşadığımız küçük bir sorun bile “strese girdim” dedirtebiliyor. Bazen de telefonda aldığımız bir haber ile süngümüz düşüyor yine stres ile baş başa kalıyoruz
Strese karşı verilen tepki de yine kişiden kişiye değişiyor. Kimi insan stresliyken bir arkadaşıyla konuşup rahatlıyor, kiminin iştahı kesiliyor, kimi de stresten yemeye başlıyor. Stresliyken yemenin bedeli ise bedene yerleşen kilolar oluyor. İşte o kiloları vermek için de sonradan çok uğraşılıyor. Sonradan üzülmemek için o anda neler yapabiliriz ona bakalım…
Stresliyseniz buzdolabına gitmek yerine aşağıdakileri yapmayı deneyebilirsiniz:
- Sevdiğiniz bir kitabı ya da dergiyi okuyun, müzik dinleyin.
- Yürümeyi ya da koşmayı deneyin.
- Tazyikli suyla duş yapın.
- Derin nefes egzersizleri yapın.
- Konuşmayı sevdiğiniz bir arkadaşınızla konuşun.
- Evde yapmanızı bekleyen bir iş yapın. Mesela çekmecelerde biriken kağıtları ayıklayın.
- Arabanızı yıkayın.
- Özlediğiniz birine mektup yazın( hala bu geleneği yaşatabiliriz[Simge])
Açlığınız duygusal mı fiziksel mi?
Açlığınızın fiziksel ya da duygusal mı olduğunuza karar vermek için aşağıdaki özelliklere bakabilirsiniz.
Duygusal açlık Fiziksel Açlık | |
Aniden ortaya çıkar. | Yavaşyavaşgelir. |
Anında tatmin olmak ister. | Bekleyebilir. |
Özel yapılmış yiyecekleri yemek için can atar. | İyi olan her türlü seçeneğe açıktır. |
Midesini doldurmadan rahat etmez. | Doyduğu zaman durur. |
Yedikten sonra suçsuzluk, güçsüzlük ve utanç duyguları oluşur. | Yemeği yedikten sonra kendini kötü hissetmez. |
Stres ve duygusal yemek yeme birbiriyle yakından ilişkili. Duygusal yemek yemenin birçok nedeni var ve stres önemli bir yemek yedirici olabilir. Kortizol hormonu etkisi, çocuklukta besinlerin ceza veya ödül olarak kullanılmış olması bazı boşluk duygularının yemek ile doldurulması bu noktada önemlidir ve çözüme gitmekteki en önemli nokta ise farkındalıktır.
Stres anında ne yemeli?Ohio Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, stres altındayken düzenli olarak yüksek kalorili ve yüksek yağ içerikli gıdalar tüketmek metabolizmayı yavaşlatıyor dolayısıyla bu durum yılda 8-11 kiloya varan kilo artışına sebep olduğu için çifte sorun yaratıyor. Neyse ki, beyindeki ve vücuttaki stresi hafifleten doyurucu ve sağlıklı hafif besinler de var. Bu nedenle bir şeyler yolunda gitmediğinde hemen tehlikeli karbonhidratlara sarılmanıza gerek yok.
Tarçınlı ve kuru mevyeli yulaf ezmesi ile süt
Bir kase dolusu yulaf sizin için karbonhidrat ve lif açısından zengin lezzetli bir besindir ve kendinizi iyi hissetmenizi sağlayan serotonin hormonunun salgılanmasını sağlar. Yulaf sindirimi yavaşlatan lifler içerdiği için kan şekeri seviyelerinde hızlı iniş çıkışlara da neden olmaz. Yulaf ezmenizin içine bir miktar tarçın (öfkeyi ve kan şekerini yatıştırıcı etkisi vardır) ve bir çay kaşığı bal/pekmez (tatlı krizinizi bastırır ve bağışıklığınızı güçlendirir) ekleyerek denemelisiniz
Bitter çikolata ve badem “Çikolatanın tedavi edici özelliği” efsane değil: İsviçreli araştırmacılar tarafından 2009 yılında yapılan bir araştırmaya göre bitter çikolatanın stres hormonlarının seviyesini düşüren bir etkisi var. Daha önceki araştırmalarda ise bitter çikolatanın aynı zamanda neredeyse ilaçlar kadar etkili olan kan basıncını düşürücü bir etkisinin olduğu da kanıtlanmıştır. (Tadının enfes olduğunu söylemeye gerek bile yok!) Bu arada, bademler enerji artıran proteinler ve tekli doymamış yağlar açısından zengin bir besin kaynağıdır, bu da depresyon riskini azaltan bir faktördür. Üstelik bademin protein içermesi kan şekerini dengelemek ve uzun süreli tokluk için de avantaj. Badem sevmeyenler bitter çikolata ile süt de tercih edebilir
Yeşil çay 2011 yılında yapılan bir araştırma, yeşil çayda bulunan amino asitlerle yani L-theanine ile baskı anında daha sakin olma hissi arasında bir ilişki olduğunu gösterdi, taze nane yaprakları, meyve parçacıkları ve biraz bal sakinleşmenize yardımcı olabilir